Takıntılara takılma hastalığı
Korku ve kaygı... Tıpkı kıskançlık, acıma, mutluluk, hüzün, nefret, kin, öfke, neşe gibi, bizi biz yapan, insan yapan iki duygumuz. Korku ve gerilim filmini hiçbir şey yokmuş gibi seyretmeyi ya da yolculuğa çıkan aileni merak etmemeyi düşünebilir misin hiç? Elbette hayır. Önemli olan, korku ve kaygıyı abartmadan, olması gerektiği kadar yaşayabilmek, bunun bir hastalığa dönüşmesini engellemek
NEDENLERİ
Obsesif-kompiilsif bozukluğun nedenleri hala araştırılmakta. Bazı uzmanlar, hastalığın, beyinde duygu ve bilinç kontrolünde rol oynadığı varsayılan ve kimyasal bir madde olan seratoninin (mutluluk hormonu) dengesizliğinden kaynaklandığını düşünüyor. Ama genel bir görüşe göre bu kişilik yapısının ana nedeni, çocuğun ailesinden yeteri kadar sevgi, güven ve desteği bulamamış olmasından ve çok baskılı bir ortamda yetişmesinden kaynaklanıyor. Obsesif kompulsif bozukluk, psikolojik bir kalıtım olarak da aileden çocuklara geçebiliyor.
BELİRTİLERİ
Obsesif-kompülsif hastalığın belirtileri, hafif ya da şiddetli olabiliyor, Bazı hastalarda sadece takıntılar görülüyor ve bu kişiler takıntılı davranışlarını kontrol altında alıp gizleyebiliyor, Ama, obsesif kompulsif bozukluğun şiddeti arttıkça, kişilerin yaşamlarını daha fazla işgal etmeye ve günlük yaşantıyı etkilemeye başlıyor. Bazen depresyon, yeme bozuklukları, kişilik bozukluğu, dikkat eksikliği ya da başka bir anksiyete (kaygı) bozukluğuyla birlikte görülebiliyor. Tüm bunlar hastalık tanısının konmasını zorlaştıran etmenler. Dolayısıyla obsesif kompulsif bozukluğu olan kişiler, genellikle belirtilerin başlamasından ancak yıllar sonra tedavi olanağı bulabiliyorlar.
EN SIK GÖRÜLEN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ
-Aşırı düzen, titizlik, kusursuzluk, kuralcılık ve bütün bunlarda aşın katı tutum.
-Başkalarından bu kurallara uymasını bekleme, uymayınca hoşgörüsüzlük.
-Aşırı kararsızlık, erteleme eğilimi, olayların olumlu-olumsuz yönlerini sürekli tartma ve bu nedenle karar verememe
-ince ele/ip sık dokuma
-iş sorumluluklarına aşırı düşkünlük ve hırslı olma
-Aşın sorumluluk duygusu, ahlaki ve estetik değerlerde katılık ve tutuculuk.
-Cimrilik, eskimiş eşyaları atamamak.
-Konuşmalarında ve ilişkilerinde aşın kuralcılık, ayrıntıcılık, mantıkçılık, duygusallıktan uzaklık.
-Kolayca evhamlı ve kuruntulu olma eğilimi.
HASTALARDA EN SIK GÖRÜLEN DÜŞÜNCELER
Obsesif- kompulsif kişilerin düşünceleri, genellikle akılcı ve işlevsel özelliklerden yoksundur. Bu da uyumsuz duygulara, davranışlara ve fizyolojik tepkilere yol açar. Obsesif kompulsif leri n bazı otomatik düşünceleri şu şekilde sıralanabilir.
-"Bu iş mükemmel olmalı."
-"Bunu kendi başıma yapmalıyım yoksa tam ve doğru olmayabilir."
-"Boş zamanlarımda roman okumak yerine daha üretken isler yapmalıyım."
-"Ne yapacağıma karar vermeden iyi düşünmeliyim, yoksa hata yapabilirim."
-"Bir kişi yanlış davrandıysa cezalandırılmalıdır."
-"Bu eski lambayı saklamalıyım.çünkü bir gün ihtiyacım olabilir."
-"Bir işi, doğru olduğundan emin olmak için tekrar tekrar gözden geçirmeliyim."
OLMAZSA OLMAZLARI
Obsesif kompulsif kişilerin otomatik düşünceleri, kendileri ve dünya hakkında sahip oldukları belirli inançlara dayanır. Bu inançlardan bazdan şöyle sıralanabilir:
-"Tüm davranış, karar ve duygularya doğrudur ya da yanlış. Arası asla olamaz."
-"Takdir edilebilmem için yanlış yapmamalıyım".
-"Yanlış yapmak başarısızlıktır ve başarısızlık asla affedilemez".
- "Yanlışlık yapmak eleştirilmeyi hak etmektir."
-"Kendimi kontrol ettiğim gibi çevremi de kontrol etmeliyim."
-"Kontrol kaybı tehlikelidir ve affedilemez."
-"Eğer bir şey tehlikeliyse ya da tehlikeli olma ihtimali varsa, benim gibi insanların da bundan rahatsız olması gerekir."
-"Eğer yaptığım iste her zamanki düzenimi tozarsam, büyük bir felakete yol açabilirim."
-"Eğer bir şeyin mükemmel olacağı kesin değilse, hiçbir şey yapmamak daha iyidir."
-"Kurallarım ve tekrarlayıcı davranışlarım olmadan ben bir hiçim."
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Zor ve zaman alıcı bir yöntem olan psikoterapi
Erken dönemde tanı konduğunda, psikoterapi (özellikle davranıp tedavisi) uygulanabilir. Bu tedavide kişi, "felaket" olarak nitelendirdiği olayla yüzleştirilip sonuçlarının hiç de d üşündüğü gibi olmayacağı kendisine gösterilir.
ilaç tedavisi
Son zamanlarda yapılan çalışmalar, serotonin üzerinde etkisi olan ilaçların Bazı durumlarda anti-depresan ilaçlar da kullanılıyor. Bir kişide "obsessif kompulsif bozukluk var" demek için oluşması gereken şartlar Obsesyonlar ya da kompulsiyonlar kişinin hayatında belirgin olarak vardır. Bunlar kimi zaman istenmeden gelen, uygunsuz olarak yaşanan ve belirgin sıkıntıya neden olan yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtüler ya da düşlemeler seklinde olur. Bunlar, sıradan olayların getirdiği üzüntü ve sıkıntılar değillerdir. Bu nedenle kişi bunlara önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır. Ya da başka bir düşünce veya eylemle bunları etkisizleştirmeye çalışır. Ancak kişi, obsesyonel düşüncelerini ve dürtülerini kendi zihninin bir ürünü olarak görür; bu nedenle de sıkıntıları fazladır.
Hey Girl haberi
Filiz ŞEREF, Hasan AKÖZ
Filiz ŞEREF, Hasan AKÖZ
Korku ve kaygı... Tıpkı kıskançlık, acıma, mutluluk, hüzün, nefret, kin, öfke, neşe gibi, bizi biz yapan, insan yapan iki duygumuz. Korku ve gerilim filmini hiçbir şey yokmuş gibi seyretmeyi ya da yolculuğa çıkan aileni merak etmemeyi düşünebilir misin hiç? Elbette hayır. Önemli olan, korku ve kaygıyı abartmadan, olması gerektiği kadar yaşayabilmek, bunun bir hastalığa dönüşmesini engellemek
NEDENLERİ
Obsesif-kompiilsif bozukluğun nedenleri hala araştırılmakta. Bazı uzmanlar, hastalığın, beyinde duygu ve bilinç kontrolünde rol oynadığı varsayılan ve kimyasal bir madde olan seratoninin (mutluluk hormonu) dengesizliğinden kaynaklandığını düşünüyor. Ama genel bir görüşe göre bu kişilik yapısının ana nedeni, çocuğun ailesinden yeteri kadar sevgi, güven ve desteği bulamamış olmasından ve çok baskılı bir ortamda yetişmesinden kaynaklanıyor. Obsesif kompulsif bozukluk, psikolojik bir kalıtım olarak da aileden çocuklara geçebiliyor.
BELİRTİLERİ
Obsesif-kompülsif hastalığın belirtileri, hafif ya da şiddetli olabiliyor, Bazı hastalarda sadece takıntılar görülüyor ve bu kişiler takıntılı davranışlarını kontrol altında alıp gizleyebiliyor, Ama, obsesif kompulsif bozukluğun şiddeti arttıkça, kişilerin yaşamlarını daha fazla işgal etmeye ve günlük yaşantıyı etkilemeye başlıyor. Bazen depresyon, yeme bozuklukları, kişilik bozukluğu, dikkat eksikliği ya da başka bir anksiyete (kaygı) bozukluğuyla birlikte görülebiliyor. Tüm bunlar hastalık tanısının konmasını zorlaştıran etmenler. Dolayısıyla obsesif kompulsif bozukluğu olan kişiler, genellikle belirtilerin başlamasından ancak yıllar sonra tedavi olanağı bulabiliyorlar.
EN SIK GÖRÜLEN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ
-Aşırı düzen, titizlik, kusursuzluk, kuralcılık ve bütün bunlarda aşın katı tutum.
-Başkalarından bu kurallara uymasını bekleme, uymayınca hoşgörüsüzlük.
-Aşırı kararsızlık, erteleme eğilimi, olayların olumlu-olumsuz yönlerini sürekli tartma ve bu nedenle karar verememe
-ince ele/ip sık dokuma
-iş sorumluluklarına aşırı düşkünlük ve hırslı olma
-Aşın sorumluluk duygusu, ahlaki ve estetik değerlerde katılık ve tutuculuk.
-Cimrilik, eskimiş eşyaları atamamak.
-Konuşmalarında ve ilişkilerinde aşın kuralcılık, ayrıntıcılık, mantıkçılık, duygusallıktan uzaklık.
-Kolayca evhamlı ve kuruntulu olma eğilimi.
HASTALARDA EN SIK GÖRÜLEN DÜŞÜNCELER
Obsesif- kompulsif kişilerin düşünceleri, genellikle akılcı ve işlevsel özelliklerden yoksundur. Bu da uyumsuz duygulara, davranışlara ve fizyolojik tepkilere yol açar. Obsesif kompulsif leri n bazı otomatik düşünceleri şu şekilde sıralanabilir.
-"Bu iş mükemmel olmalı."
-"Bunu kendi başıma yapmalıyım yoksa tam ve doğru olmayabilir."
-"Boş zamanlarımda roman okumak yerine daha üretken isler yapmalıyım."
-"Ne yapacağıma karar vermeden iyi düşünmeliyim, yoksa hata yapabilirim."
-"Bir kişi yanlış davrandıysa cezalandırılmalıdır."
-"Bu eski lambayı saklamalıyım.çünkü bir gün ihtiyacım olabilir."
-"Bir işi, doğru olduğundan emin olmak için tekrar tekrar gözden geçirmeliyim."
OLMAZSA OLMAZLARI
Obsesif kompulsif kişilerin otomatik düşünceleri, kendileri ve dünya hakkında sahip oldukları belirli inançlara dayanır. Bu inançlardan bazdan şöyle sıralanabilir:
-"Tüm davranış, karar ve duygularya doğrudur ya da yanlış. Arası asla olamaz."
-"Takdir edilebilmem için yanlış yapmamalıyım".
-"Yanlış yapmak başarısızlıktır ve başarısızlık asla affedilemez".
- "Yanlışlık yapmak eleştirilmeyi hak etmektir."
-"Kendimi kontrol ettiğim gibi çevremi de kontrol etmeliyim."
-"Kontrol kaybı tehlikelidir ve affedilemez."
-"Eğer bir şey tehlikeliyse ya da tehlikeli olma ihtimali varsa, benim gibi insanların da bundan rahatsız olması gerekir."
-"Eğer yaptığım iste her zamanki düzenimi tozarsam, büyük bir felakete yol açabilirim."
-"Eğer bir şeyin mükemmel olacağı kesin değilse, hiçbir şey yapmamak daha iyidir."
-"Kurallarım ve tekrarlayıcı davranışlarım olmadan ben bir hiçim."
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Zor ve zaman alıcı bir yöntem olan psikoterapi
Erken dönemde tanı konduğunda, psikoterapi (özellikle davranıp tedavisi) uygulanabilir. Bu tedavide kişi, "felaket" olarak nitelendirdiği olayla yüzleştirilip sonuçlarının hiç de d üşündüğü gibi olmayacağı kendisine gösterilir.
ilaç tedavisi
Son zamanlarda yapılan çalışmalar, serotonin üzerinde etkisi olan ilaçların Bazı durumlarda anti-depresan ilaçlar da kullanılıyor. Bir kişide "obsessif kompulsif bozukluk var" demek için oluşması gereken şartlar Obsesyonlar ya da kompulsiyonlar kişinin hayatında belirgin olarak vardır. Bunlar kimi zaman istenmeden gelen, uygunsuz olarak yaşanan ve belirgin sıkıntıya neden olan yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtüler ya da düşlemeler seklinde olur. Bunlar, sıradan olayların getirdiği üzüntü ve sıkıntılar değillerdir. Bu nedenle kişi bunlara önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır. Ya da başka bir düşünce veya eylemle bunları etkisizleştirmeye çalışır. Ancak kişi, obsesyonel düşüncelerini ve dürtülerini kendi zihninin bir ürünü olarak görür; bu nedenle de sıkıntıları fazladır.
En son tarafından C.tesi 02 Şub. 2008, 6:40 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi