Dil Gelişimi ve İletişim
Otizmin en çok karşılaşılan belirtilerden biri, konuşmanın olmayışı ve var olan konuşmanın da iletişime yönelik olmayışıdır. Sağlıklı bebeklerde görülen konuşma evreleri otistik çocuklarda ya çok az görülür ya da görülmez. Bazı çocukların belli bir döneme kadar konuştukları, ancak sonradan konuşmalarının kesildiği ve öğrendikleri kelimeleri unuttukları görülmüştür. Otistik çocukların yaklaşık yüzde 25-30’u yaşamları boyunca hiç konuşmazlar. Bir bölümünün konuşması sadece birkaç kelimeyle sınırlı kalmaktadır. Zihinsel performansları normal sınırlarda olan çocuklar, 6-7 yaşından sonra belli bir sayıda kelime öğrenebilirler. Kimi çocuklarda yaşamının herhangi bir döneminde, 10 veya 20 yaşından sonra birkaç kelime görülebilir. Çok nadir çocukta ise, seçici konuşma görülür; çocuk ailede sadece biriyle sınırlı konuşma yapar. Dil gelişimi yeterli olan çocukların çoğu, konuşmayı iletişim amaçlı kullanamaz.
Konuşma becerisi kazanmayan otistik çocukların birçoğu, belli bir döneme kadar isteklerini bağırarak, ağlayarak ve tepinerek belirtirler, daha sonra bir şey istedikleri zaman büyük birinin elinden tutarak ve el kol hareketleriyle anlatma becerisi geliştirirler. Örneğin, kapının açılmasını istediği zaman, yanında bulunan birinin elinden tutarak kapıya doğru götürür ve elini kapının koluna doğru uzatır. Çocukların bir bölümü isteklerini belirtmeyi beceremez; özellikle zihinsel performansları çok düşük olan ve otizmin belirtilerini yoğun olarak taşıyan çocuklar, tuvalet ihtiyacını ve acıktığını hiçbir biçimde belirtemez. Bu nedenle altına yapar ve yerde, çöpte ve başkasının elinde gördüğü yiyeceği alıp yer.
Konuşma becerisi olan çocuklar, uzun ve kurallı cümleler kuramazlar. Dili paylaşım amaçlı kullanmaz. Belli bir konu üzerinde fazla durmazlar ve sohbet amaçlı konuşmayı başlatma becerisi yoktur. Konuşmalarında tonlama ve duygu görülmez, ses tonları normalden farklı ve sabit bir şiddette çıkar. Konuşmanın ritminde bir bozukluk olduğu hemen fark edilir. Kimi çocuk çok yavaş konuşurken, kimisi de çok hızlı konuşur. Karşılıklı konuşmalarda, konuşmanın kuralları otistik çocuk tarafından belirlenir. İstediği zaman ve istediği sorulara cevap verir; cevapları çok kısa olur, bazen de herhangi bir anlam içermeyebilir.
Otistik çocukların temel sorunlarından biri de iletişim yetersizliğidir. Bu çocuklarda ifade edici dilin olmayışı iletişim sorunlarına yol açmaktadır. İletişim becerilerinin öğretilmesi durumunda, sosyal uyum becerilerinde ciddi düzelmeler görülebilir. Sözel iletişim becerileri olmayan çocuklar için fotoğraflar, bilgisayar sistemleri gibi alternatif iletişim teknikleri geliştirilmiştir. Başlıcaları işaret dili, resimli kartlar ve bilgisayar programlarıdır.
0-12. aylar arasında, otistik çocukların, yüzde 50’den fazlası konuşma öncesi hazırlığı olarak kabul edilen ses ve heceleri çıkarmazlar. Normal bebekler, bir yaşına doğru bir iki kelimeyi anlamlı kullanabilirken, otistik çocukların dörtte üçü bunu başaramaz.
12-24. aylar arasında, otistik çocukların yarısından fazlası üç dört kelime kullanabilir; fakat bu kelimeleri çoğu kez anlamı dışında kullanırlar. Yaklaşık yüzde 40’ında bu dönemde konuşma görülmez.
24-36. aylar arasında, ortalama yüzde 60-70 civarında çocuğun on onbeş kelime kullanabildikleri belirlenmiştir; fakat genellikle bu kelimeler iletişim amaçlı kullanılmaz. Karşılıklı konuşma hemen hemen hiçbirinde bulunmaz. Öğrenilen kelimeleri genelleyememe sorunu vardır. İki üç kelimeden oluşan cümleler kuramazlar. Bazı ana babalar, çocuğunun belli bir döneme kadar konuştuğunu, sonra ansızın konuşmasının kesildiğini söylemektedir. Bu bilgi doğru, ama eksiktir. Otistik çocukların bir kısmının belli bir döneme kadar konuşup sonradan bu konuşmayı kaybettikleri doğrudur. Fakat bu konuşma, normal bir çocuğun konuşmasına göre oldukça geridir; ayrıca amaca yönelik bir konuşma değildir.
KAYNAK: Çetin ÖZBEY, Otizm ve Otistik Çocukların Eğitimi, İnkılap Kitapevi, İstanbul, 2005.
Otizmin en çok karşılaşılan belirtilerden biri, konuşmanın olmayışı ve var olan konuşmanın da iletişime yönelik olmayışıdır. Sağlıklı bebeklerde görülen konuşma evreleri otistik çocuklarda ya çok az görülür ya da görülmez. Bazı çocukların belli bir döneme kadar konuştukları, ancak sonradan konuşmalarının kesildiği ve öğrendikleri kelimeleri unuttukları görülmüştür. Otistik çocukların yaklaşık yüzde 25-30’u yaşamları boyunca hiç konuşmazlar. Bir bölümünün konuşması sadece birkaç kelimeyle sınırlı kalmaktadır. Zihinsel performansları normal sınırlarda olan çocuklar, 6-7 yaşından sonra belli bir sayıda kelime öğrenebilirler. Kimi çocuklarda yaşamının herhangi bir döneminde, 10 veya 20 yaşından sonra birkaç kelime görülebilir. Çok nadir çocukta ise, seçici konuşma görülür; çocuk ailede sadece biriyle sınırlı konuşma yapar. Dil gelişimi yeterli olan çocukların çoğu, konuşmayı iletişim amaçlı kullanamaz.
Konuşma becerisi kazanmayan otistik çocukların birçoğu, belli bir döneme kadar isteklerini bağırarak, ağlayarak ve tepinerek belirtirler, daha sonra bir şey istedikleri zaman büyük birinin elinden tutarak ve el kol hareketleriyle anlatma becerisi geliştirirler. Örneğin, kapının açılmasını istediği zaman, yanında bulunan birinin elinden tutarak kapıya doğru götürür ve elini kapının koluna doğru uzatır. Çocukların bir bölümü isteklerini belirtmeyi beceremez; özellikle zihinsel performansları çok düşük olan ve otizmin belirtilerini yoğun olarak taşıyan çocuklar, tuvalet ihtiyacını ve acıktığını hiçbir biçimde belirtemez. Bu nedenle altına yapar ve yerde, çöpte ve başkasının elinde gördüğü yiyeceği alıp yer.
Konuşma becerisi olan çocuklar, uzun ve kurallı cümleler kuramazlar. Dili paylaşım amaçlı kullanmaz. Belli bir konu üzerinde fazla durmazlar ve sohbet amaçlı konuşmayı başlatma becerisi yoktur. Konuşmalarında tonlama ve duygu görülmez, ses tonları normalden farklı ve sabit bir şiddette çıkar. Konuşmanın ritminde bir bozukluk olduğu hemen fark edilir. Kimi çocuk çok yavaş konuşurken, kimisi de çok hızlı konuşur. Karşılıklı konuşmalarda, konuşmanın kuralları otistik çocuk tarafından belirlenir. İstediği zaman ve istediği sorulara cevap verir; cevapları çok kısa olur, bazen de herhangi bir anlam içermeyebilir.
Otistik çocukların temel sorunlarından biri de iletişim yetersizliğidir. Bu çocuklarda ifade edici dilin olmayışı iletişim sorunlarına yol açmaktadır. İletişim becerilerinin öğretilmesi durumunda, sosyal uyum becerilerinde ciddi düzelmeler görülebilir. Sözel iletişim becerileri olmayan çocuklar için fotoğraflar, bilgisayar sistemleri gibi alternatif iletişim teknikleri geliştirilmiştir. Başlıcaları işaret dili, resimli kartlar ve bilgisayar programlarıdır.
0-12. aylar arasında, otistik çocukların, yüzde 50’den fazlası konuşma öncesi hazırlığı olarak kabul edilen ses ve heceleri çıkarmazlar. Normal bebekler, bir yaşına doğru bir iki kelimeyi anlamlı kullanabilirken, otistik çocukların dörtte üçü bunu başaramaz.
12-24. aylar arasında, otistik çocukların yarısından fazlası üç dört kelime kullanabilir; fakat bu kelimeleri çoğu kez anlamı dışında kullanırlar. Yaklaşık yüzde 40’ında bu dönemde konuşma görülmez.
24-36. aylar arasında, ortalama yüzde 60-70 civarında çocuğun on onbeş kelime kullanabildikleri belirlenmiştir; fakat genellikle bu kelimeler iletişim amaçlı kullanılmaz. Karşılıklı konuşma hemen hemen hiçbirinde bulunmaz. Öğrenilen kelimeleri genelleyememe sorunu vardır. İki üç kelimeden oluşan cümleler kuramazlar. Bazı ana babalar, çocuğunun belli bir döneme kadar konuştuğunu, sonra ansızın konuşmasının kesildiğini söylemektedir. Bu bilgi doğru, ama eksiktir. Otistik çocukların bir kısmının belli bir döneme kadar konuşup sonradan bu konuşmayı kaybettikleri doğrudur. Fakat bu konuşma, normal bir çocuğun konuşmasına göre oldukça geridir; ayrıca amaca yönelik bir konuşma değildir.
KAYNAK: Çetin ÖZBEY, Otizm ve Otistik Çocukların Eğitimi, İnkılap Kitapevi, İstanbul, 2005.