HERKONU FORUM SİTESİ

Herkonu Forum Sitesi'ne Hosgeldiniz.

Bursa'daki Osmanlı Sarayı'na Ne oldu? FLAPPINGBUTT

Ailemize katilmak ister misiniz ? glsme


Join the forum, it's quick and easy

HERKONU FORUM SİTESİ

Herkonu Forum Sitesi'ne Hosgeldiniz.

Bursa'daki Osmanlı Sarayı'na Ne oldu? FLAPPINGBUTT

Ailemize katilmak ister misiniz ? glsme

HERKONU FORUM SİTESİ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HERKONU

Similar topics


      Bursa'daki Osmanlı Sarayı'na Ne oldu?

      reco_54
      reco_54
      Ödüllü Üye
      Ödüllü Üye


      Kayıt tarihi : 12/03/08
      Erkek
      Mesaj Sayısı : 1666
      Burç Sembolü : Terazi / 24 Eylül - 23 Ekim
      Yaş : 53
      Mesleği : Otomativ
      Medeni Durumu : Evli
      Çocuk Sayısı : 1
      Eğitim Durumu : Lise
      Yaşadığı Şehir / Ülke : Bursa
      Resim Resim : ---
      Yasaklanma Sebebi Yasaklanma Sebebi : ---
      Sevdiğim Sözler Sevdiğim Sözler :
      İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
      Site Puanı Site Puanı : 583
      Rep Puanı Rep Puanı : 81

      Bursa'daki Osmanlı Sarayı'na Ne oldu? Empty Bursa'daki Osmanlı Sarayı'na Ne oldu?

      Mesaj tarafından reco_54 Ptsi 06 Tem. 2009, 5:01 pm

      Bursa'daki Osmanlı Sarayı'na Ne oldu?

      Yaklaşık 600 yıldan fazla süre hüküm süren Büyük Osmanları İmparatorluğunun İstanbul'un fethine kadar uzun yıllar resmi ve filiii başkent olan Bursa, Edirne'nin başkent olmasından sonra ise ordu yönetimi açısından başkent Edirne olmasına rağmen 1453 yılına kadar her türlü resmi kabul ve önemli kararların çoğu Bursa Saray'ında alınmıştı. Yani yaklaşık 150 yıl boyunca fiilen başkentlik yapan, sonrasında ise şehzadeler yetiştiren bir şehirde bir saray olmazmı? Bunu aklım almıyordu. Bende biraz araştırdım.

      Bugün Bursa'da Osmanlı'dan kalma her hangi bir saray görebilen varmı? Yok tabiiki.

      Peki bu saray neredeydi? özellikleri neydi? nasıl bir mimari tarzı vardı? büyüklüğü ne kadardı? niçin yok oldu?

      İşte bu soruların cevaplarını elime geçen bilgiler doğrultusunda kısaca cevaplamaya çalışacağım.


      --------------------------------------------------------------------------------

      Osmanlı Hanedanı tarafından yaptırılan ve bildiğimiz anlamdaki ilk saray Bursa Sarayı'dır. Bir diğer bilinen adı da "BEY SARAYI".

      Daha öncesinde ufak bir beylik olan Osmanlı'nın yönetimi Osman Bey'in kendi evi içinden sağlanıyordu. Bursa'nın fethinden sonra ise Orhangazi döneminde bir müddet kendi evinden devam etti. O ev bugün yok olmuş olsa da Muradiye'deki "Osmanlı Evi Müzesi" olarak kullanılan yerde bulunduğuna dair bilgiler mevcut. Ancak yine aynı dönemde eski Tekfur Sarayı da kullanıma başlamıştır.

      Tarihi kayıtlara bakıldığında bu sarayın Bursa'daki bulunduğu yer, tam olarak Tophane platosu üzerindedir. İlk kurulduğunda tophanedeki bugünkü saat kulesinin bitişiğinden başlayıp Ordu evi ve Tophnane Endüstri Meslek Lisesinin (TEML) bir kısmını içine alır şekildeydi. Yani o dönemki Bursa'nın en dış sınırlarını oluşturuyordu. Daha doğrusu bu ilk kullanılmaya başlayan hali "Bursa Tekfur Sarayı"nın biraz değiştirilmiş haliydi. Ancak zamanla yine ilki Orhangazi döneminde olmak üzere saray hızla genişletildi. Artık bir beylikten çıkıp devlet haline dönüşen Osmanlı'da devlet işlerinin yürütülmesi artık bir evden yapılamayacak kadar önemli hale gelmişti. Sonuçta eski Tekfur Sarayı önemli ölçüde değiştirilerek genişletilmeye başlandı.

      Bursa Sarayı hakkında malesef çok fazla kaynak yok. Bu kaynak azlığının önemli sebeplerinden birisi de 1940'larda Bursa Osmanlı Arşivi önemli ölçüde hurda kağıt olarak satılmış veya diğer bazı büyük arşivler (Trabzon Arşivi) gibi denize dökülerek imha edilmiştir. İşte bu sırada saray ile ilgili pek çok bilgi de kaybolmuştur. Ancak yine de geçtiğimiz günlerde Bursa Sarayına ait 2 adet minyatür çalışması ve Sarayın Planı eski kütüphane binasındaki kayıtlar içinde rastgele bulunmuş.

      Ayrıca olan kıt kaynaklarda çoğu kez çelişkili bilgiler de mevcut. Özellikle de büyüklüğü ve eski Tekfur Sarayı'nın devamı olup olmaması konusunda.

      Bursa'daki Osmanlı Sarayı'na Ne oldu? 8350959c0ac21abfef79967918678f61
      "tophane"

      Bursa Sarayının Büyüklüğü, Yayılış Alanı ve Mimari Özellikleri

      Hangi yıllarda ne gibi değişimler geçirdiğini bilemesek de ilk olarak Orhangazi tarafından kurulan saraya ait birkaç minyatürde bazı seyahatnamelerde rastlanan bazı özellikleri oldukça dikkat çekiciydi. Belirtilen en büyük sınırlarına ne zaman kavuştuğu tespit edilemese de Saray Bahçesi içinde planı çizilen bölgelere bakarsak tahmin edilen en büyük sınırları :

      Doğu- Batı yönünde; Tophane tepesindeki Saat kulesinin bitişiğinden başlayıp Devlet Hastanesinden aşağı doğru inen yolun ortasına kadar.
      Kuzey- Güney yönünde; yine Tophane platosu kuzey yönündeki sınırıydı ve bugünkü 6parmak caddesi yönündeki Yahudilik mahallesini tepeden izliyordu. Buna karşın güney yönünde ise geçtiğimiz günlerde tamamlanan Hisar Kapı boyunca uzanan OrtaPazar caddesini de içine alacak şekilde yine Devlet Hastanesinin sonuna kadar kadar dikdörtgen alan boyunca uzanıyordu. Hatta Oruçbey hamamının o dönemde saray bahçesinde kalan bir hamamın yeniden ve basit bir şekilde yapılması sonucu oluştuğu düşünülüyor. Yani bugünkü Ordu Evi, TEML, Devlet Hastanesi ve önündeki park alanları tamamen bu sarayın arazisi üzerinde kurulmuş.

      Bu saray ile ilgili minyatürler eşliğinde bulunan bazı planlara göre sarayın mimari özelliklerine gelince;

      Sarayın hasbahçesine bakan yönde ince ahşap işçiliği olan, muhtemelen sonraki yıllarda altın yaldızla kaplanan sedef-gümüş-altın süslemelerle donatılmış ahşap saçaklar mevcut.

      Özellikle alışılagelmiş erken osmanlı mimari tarzının aksine eski Tekfur Sarayı'nın devamı niteliğinde olduğundan yoğun bir Roma mimari etkisi görülmekte. İç taraflar ise 4-5 insan yüksekliğinde ve 1,5m çaplı beyaz ve oyma süslemeleri olan sütunlar mevcut. Aynı şekilde sarayın bahçe zemini, yeşil bırakılan alanlar hariç tamamen saf beyaz mermer döşenmiş.

      Bina yüksek tavanlı ve yine tavanları ileriki yıllarda iznik çinileri ile süslü, ancak kullanılan desenler çok daha sadece ve az karışıkmış. Sarayda padişaha ait bölümler dışında Timurtaş Paşa ailesine ait olduğu sanılan ama ne zaman yaptırıldığı bilinmeyen bir küçük Kasr ve diğer devlet adamlarına tahsis edilmiş yine mermer sütünlu, altın, gümüş, sedef süslemeli konaklar ve bölümler de mevcutmuş.

      Saray Bahçesinde Sandal Sefası Yapılırdı

      Bahçesinde kayık sefası yapılan bir havuz bulunan minyatürlerde saray bahçesinde bir mermer göl ve üzerinde sandal sefası yapan saray kadınları görünüyor. Buranın suyu ise Pınarbaşı mevkiinden gelen ve yine aynı şekilde saf beyaz mermerlerden yapılmış su arkları ile sağlanmıştır. Ardından kullanılan su bir şelale şeklinde bugünkü Stadyum meydanında TowerPlaza önünden geçen Cilimboz deresine tepeden bırakılırmış.

      Bertrandon de la Broquiere 1432'de bu yapıyı şu sözcüklerle anlatıyor: ''İç Kale'de sultanın evi var. Çok güzel ve bana söylendiğine göre, Büyük Türk'ün sarayında kadınlar orada yaşıyor; söz konusu ev içerden çok hoş, Bugünkü bir bahanesi ve sultanın kadınlarından biriyle içinde yıkandığı çok güzel bir gölü varmış ve yine bir küçük kayıkları varmış."


      Bursa'daki Osmanlı Sarayı'na Ne oldu? Dd36507d5dc98a1422a36699931694ae
      "Bali bey hanı"
      Sarayın Kapısı;

      XV. yüzyıl başında İspanya kralı Henry tarafından Timur'a gönderilen elçi Don Ruy Gonzales de Clavijo'nun, "Timur, 1402 Ankara savaşında Osmanlı ordusunu bozguna uğrattıktan sonra Bursa'nın ileri gelen ilim ve sanat adamlarını Orta Asya'daki sarayına götürmek istemiş. Nakkaş Ali, Timur'un ülkesinde yaklaşık 5 yıl kadar kalmış ve çeşitli inşaatlarda çalışmış. Seyyah Clavijo, Timur'un sarayında dikkatini çadırın kapılarından birisi çeker. Diğerlerinden farklı olarak ahşaptır. Muhteşem bir ahşap işçiliği ve süslemeleriyle bu kapı diğerlerinden ayrılmaktadır. Sorar yanındakine, 'Bu kapı burada ne arıyor?' diye. Cevap, şaşırtıcıdır: 'Bursa Sarayı'nın kapısı.'

      Timur'un oğlu Şahruh Bursa'yı 1402'de işgal ettikten sonra Bursa Sarayı'ndaki hazineyi yağmalamıştı. Saraydan yağmalanan değerli eşyalarla birlikte çok değerli olan bu kapıyı da Bursa'dan Semerkand'a yollanmış ve orada Timur'un çadırında giriş kapısı olarak kullanılmış.

      Bu kapı; sarayın kapısı mı, yoksa sarayın bulunduğu iç kalenin kapısı mı olduğunu bilmiyoruz. Osmanlı kaynakları ve kronikleri de bu kapıdan söz etmiyor. Bir sanat harikası olan bu kapının bugün nerede olduğu bilinmiyor…


      --------------------------------------------------------------------------------

      Saray Niçin Yok Oldu?

      Herkesin bildiği üzere Bursa'nın en büyük darbelerini aldığı yıllar Timur İstilası dönemi ve 1855li yıllardaki büyük depremlerdir. Timur İstilasından sonra yine daha da ihtişamlı olarak yapılan saray son büyük depremde önemli ölçüde hasar görmüş. Ulucami ve diğer büyük camileri zar zor onarabilen ve eski gücünü kaybeden Osmanlı Devleti bu sarayı onaramamıştır. Zamanla Saray arazisi kaybolmaya ve üzerine evler yapılmaya başlanmıştır.

      Peki bu kadar büyük bir saray nasıl olur da hiç iz bırakmadan yokolur?

      Aslında izleri halen var ama az sonra yazacağım. Fakat bu yokolmanın ilk öncülüğü Somanlı'nın son dönemlerinde görülüyor. Bugünkü Devlet Hastanesi şimdiki kadar büyük değilken 1800lerin sonunda bölgede küçük bir hastane kurulmuştur. En büyük yok oluş ise malesef yine 1940lardan itibaren başlamış. Önce bölgeye Ordu Evi yapılmış ve arazi TSK'ya devredilmiş. Ardından yine o dönemlerde Memleket Hastanesi adıyla bugünkü Devlet Hastanesi büyütülerek kurulmuş (bugün bile bu hastane Türkiye'nin en büyük hastanelerinden biridir. Bitişiğindeki Onkoloji Hastanesinin devir işlemleri bitince "En Büyük" olacak) Yine yağma devam etmiş ve Tophane Endüstri Meslek Lisesi(TEML) devasa boyutlarıyla buraya kurulmuş. Geri kalan kısmı da imara açılmı ve yollar oluşturulmuş.

      Saray'ın İzleri Bugün Nerede?

      Bugün bu sarayın kalıntılarını görmek isterseniz en önce bakacağınız yer Tophanedeki saat kulesinin hemen batı tarafında bir tarihi duvar göreceksiniz. İşte bu duvar kalıntılardan biridir. Diğeri ise Ordu Evi ve TEML arasındaki duvarı oluşturur. Oradan geçerken dikkat ederseniz farkedebilirsiniz. Bir diğer kalıntısı ise Devlet Hastanesinin önündeki parkın içindeki tellerle çevrili küçük bölgedir. Pislikten görecek birşey yok ama temellerini görmek halen mümkün. Ayrıca Yine Onkoloji Hastanesinin karşısında taksi duraklarının hemen ardında birkaç tarihi eser var. Yol üzerinde olmadıklarından dikkat çekmiyorlar ama orasının da yine saraya ait hamamlardan biri olduğu, srayın yıkılmasından sonra restore edilip lokal olarak kullanıma devm edildiği bilidiniyor. Halen kullanımda mı, onu bilmiyorum.



      Bulabildiğim bilgileri bu saatte ancak bu kadar derleyebildim. Keşke elimde olsaydı da birkaç resim ekleyebilseydim. Malesef gördüğüm proje ve minyatürleri ben kendim için bile alamadım.

      Ayrıca bu kadar yazılanlara rağmen kimsenin aklına Topkapı Sarayı'na emsal bir yapı gelmesin. Özenle işlenilip geliştirilmiş bir saray olmasına rağmen asla Topkapı Sarayı türünde bir oluşum da değildi.

        Forum Saati Salı 19 Mart 2024, 7:37 am