HERKONU FORUM SİTESİ

Herkonu Forum Sitesi'ne Hosgeldiniz.

İlklere İmza Atan Türk Kadınları FLAPPINGBUTT

Ailemize katilmak ister misiniz ? glsme


Join the forum, it's quick and easy

HERKONU FORUM SİTESİ

Herkonu Forum Sitesi'ne Hosgeldiniz.

İlklere İmza Atan Türk Kadınları FLAPPINGBUTT

Ailemize katilmak ister misiniz ? glsme

HERKONU FORUM SİTESİ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HERKONU

Similar topics


      İlklere İmza Atan Türk Kadınları

      reco_54
      reco_54
      Ödüllü Üye
      Ödüllü Üye


      Kayıt tarihi : 12/03/08
      Erkek
      Mesaj Sayısı : 1666
      Burç Sembolü : Terazi / 24 Eylül - 23 Ekim
      Yaş : 53
      Mesleği : Otomativ
      Medeni Durumu : Evli
      Çocuk Sayısı : 1
      Eğitim Durumu : Lise
      Yaşadığı Şehir / Ülke : Bursa
      Resim Resim : ---
      Yasaklanma Sebebi Yasaklanma Sebebi : ---
      Sevdiğim Sözler Sevdiğim Sözler :
      İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
      Site Puanı Site Puanı : 583
      Rep Puanı Rep Puanı : 81

      İlklere İmza Atan Türk Kadınları Empty İlklere İmza Atan Türk Kadınları

      Mesaj tarafından reco_54 Paz 23 Ağus. 2009, 7:05 pm

      İlklere İmza Atan Türk Kadınları
      İlk alfabenin yazarı: Melahat Uğurkan
      İlk avukat: Süreyya Ağaoğlu
      İlk bakan: Prof. Dr. Türkan Akyol
      İlk başbakan: Prof. Dr. Tansu Çiller
      İlk belediye başkanı: Müfide İlhan
      İlk büyükelçi: Filiz Dinçmen
      İlk Danıştay Başkanı: Füruzan İkincioğulları
      İlk Danıştay üyesi: Şükran Esmerer
      İlk Adalet Müfettişi ve Adalet Başmüfettişi Nazmiye Kılıç
      İlk diş hekimi: Ferdane Bozdoğan Erberk
      ilk doktor: Safiye Ali
      İlk dünya güzeli: Keriman Halis
      İlk eczacı: Rukiye Kanat Arran
      İlk emniyet müdürü: Feriha Sanerk
      İlk hakim: Suat Berk
      İlk hazine genel müdürü: Aysel Gönül Öymen
      İlk hemşire: Esma Deniz
      İlk hesap uzmanı: Müşerref Çallılar ve Güzide Amark
      İlk heykeltıraş: Sabiha Bengütaş
      İlk hukukçu: Beraat Zeki Üngör
      İlk jet pilotu: Leman Altınçekiç
      İlk karakol amiri: Nevlan Kulak
      İlk kaymakam: Özlem Bozkurt
      İlk kimyacı: Remziye Hisar
      ilk makinist: Seher Aytaç
      İlk milli eğitim müdürü: Güler Karakülah
      İlk milli maç hakemi: Lale Orta
      İlk muhtar: Gül Esin
      İlk müzeci: Seniha Sami
      İlk opera sanatçısı: Semiha Berksoy
      İlk orman mühendisi: Binnaz Zehra Sert
      İlk otomobil yarışçısı: Samiye Morkaya
      İlk petrol mühendisi: Halide Ural Türktan
      İlk pilot: Sabiha Gökçen
      ilk polis memuru: Betül Diker
      İlk profesör: Dr. Fazıla Şevket Giz
      İlk radyo spikeri: Emel Gazimihal
      İlk savcı: Tüzünkan Koçhisaroğlu
      İlk sayıştay üyesi: Fehrunisa Etmen
      İlk senatör ve elçi: Adile Ayda
      İlk sendika başkanı: Dervişe Koç
      ilk subay: Ülkü Sema Toksöz
      İlk TBMM başvekili: Neriman Neftçi
      İlk Türkiye güzeli: Feriha Tevfik
      İlk TV spikeri: Nuran Devres
      İlk vali: Lale Aytaman
      İlk veteriner: Sabire Aydemir
      İlk yargıtay üyesi: Melahat Ruacan
      İlk yüksek mahkemesi başkanı: Firdevs Menteşe
      ilk yüksek mimar: Münevver Gözeler
      İlk yüksek mühendis: Sabiha Ecebilge

      İLK KADIN MUHASEBECİ/İLK KADIN BANKA MÜDÜRÜ
      İLK KADIN EKONOMİ DOKTORU /ATATÜRK´ÜN YURTDIŞI EĞİTİMİNE GÖNDERDİĞİ KADIN : Iclal Ersin

      Türkiye´de kadın olarak pekçok ilke imzasını atan İclal Ersin, ilk kadın muhasebeci, ilk kadın banka müdürü ve ekonomi doktorudur.1928 yılında Türkiye İş Bankası´nda muhasebeci olarak göreve başlayan İclal Ersin, İş Bankası´nın kurucusu Celal Bayar tarafından ******´e ilk kadın muhasebeci olarak tanıtılınca, ******´ün ilgisini çekmiş, en büyük arzusunun yurtdışında eğitim almak olduğunu söylemesi üzerine, Türk kadınının gelişmesine ve iş yaşamında yer almasına çok önem veren ****** tarafından 1939 yılında Cenevre´ye eğitime gönderilir. Türkiye´de meslek gelirlerinin vergilendirilmesi başlıklı tezini Fransızca olarak hazırlayıp doktorasını tamamlar ve 1941 yılında Türkiye´ye dönüp Türkiye´nin ilk iktisat doktoru ünvanını elde eder. İş Bankası´nın Ankara Merkez Şubesi´nin Teftiş Servis Şefliği, İstanbul-Beyoğlu ve Galata şubelerinde kontrolörlük görevlerinin ardından, 1953 yılında açılan İş Bankası Nişantaşı Şubesi müdürlüğü görevine atanır ve on yıl süreyle bu görevde kalır. Böylece Türkiye´nin ilk kadın banka müdürü ünvanını da elde etmiş olur.

      İLK KADIN DOKTOR : Safiye Ali

      Osmanlı İmparatorluğu döneminde çeşitli hizmetleriyle tanınmış bir ailenin kızı olan Safiye Ali, 1891 yılında İstanbul´da dünyaya gelmiş, özel eğitiminin yanısıra Amerikan Kız Koleji´nden mezun oldu. Balkan savaşı günlerinde cepheden getirilen pekçok yaralıyı görüp doktor olmaya karar verir. Ancak; onun bu isteğini gerçekleştirmek zor olacaktı. Çünkü; o yıllarda bir kadının tıp öğrenimi görmesi olanaksızdı. Oldukça yetenekli ve başarılı bir kişi olarak dikkatleri çeken Safiye Ali, dönemin Maarif Vekili Şükrü Bey´in desteği ile Almanya´ya tıp eğitimine gönderilir. Bu ülkede kadın ve çocuk hastalıkları üzerine ihtisas yapan Safiye Ali, Kurtuluş Savaşı´nın sona erdiği günlerde yurda döner ve hemen işe başlar. Kısa sürede Cağaloğlu´nda açtığı klinikte tedaviye başlayan Safıye Ali, o dönemin ünlü doktorlarından Besim Ömer Paşa, Akil Muhtar ve Operatör Emin Bey´den büyük destek görerek süt ve bakımevlerinde çalışır. Ayrıca Türkiye´yi yurtdışındaki tıp kongrelerinde temsil eden Safiye Ali, bir zaman sonra sağlık nedeniyle eşiyle birlikte Almanya´ya gider ve mesleğini burada sürdürür.İkinci Dünya Savaşı günlerinde Almanya´da yara alanların ve hastaların bakımını üstlenen Ali, savaşın ardından Türkiye´ye döner. Yakalandığı kanserden kurtulamayan Safıye Ali, 1952 yılında yaşamını yitirir.

      İLK AVUKAT :Süreyya Ağaoğlu

      Yassıada´da hukuk profesörü babasını savundu..Hür Fikirleri Yayma Derneği´nin kurucusu..Çocuk Dostları Derneği´nin kurucusu..Milletlerarası Hukukçular Komisyon´u üyesi..Milletlerarası Barolar Birliği Yönetim Kurulu İdari Heyeti Üyesi.. Yazar.. Kadın hakları savunucusu..Süreyya Ağaoğlu, tarihimize ilk kadın avukat olarak geçmiştir. 1989 yılında 85 yaşında yitirdiğimiz Ağaoğlu, yaşadığı dönemin en cesur entellektüel kadınlarından birisiydi. 58 yıl süreyle avukatlık yapan Süreyya Ağaoğlu, hukuk Profesörü Ahmet Ağaoğlu´nun kızıydı. Lise yıllarında sınıfta cumhuriyet rejiminden söz ettiğinde, arkadaşlarının: gavur olarak çağırdığı Süreyya Ağaoğlu, avukat olmayı kafasına koyar. Hukuk fakültesine kaydını yaptırmak istediğinde ise; engellerle karşılaşır. O yıllarda kız öğrenci olmadığından, üniversitenin rektörü olan Haldun Taner´in babası Selahattin Bey´e başvurur. Dönemin kadınlarının henüz çarşafla dolaştığı bir zamanda başını bile kapatmadan görüşmeye giden Ağaoğlu, Selahattin Bey´e fakülteye girmek istediğini söylediğinde, odanın içinde kahkahalar yankılanır. Ancak; Süreyya Ağaoğlu, bu direnişin ardından kendisi gibi avukat olmak isteyen 3 arkadaşını daha götürünce, Size hemen fakülteyi açalım cevabını alır. O yıllarda öğleden önce erkeklere, öğleden sonra ise; kadınlar ders izleyebiliyor ve oldukça da yorucu olduğundan, fakültenin çabası yalnızca bir dönem sürmüş. Başını kapatmamakta direnen Ağaoğlu´na erkekler, Başını açma dediklerinde verdiği yanıt: Ben açıyorum, sen bakma oluyormuş. Hukuk Fakültesi´nden mezun olan Süreyya Ağaoğlu, avukatlığının yanısıra sıkı bir kadın hakları savunucusu olur.1948 yılında Berlin, Milletlerarası Hukukçular Komisyonu Üyesi olan Ağaoğlu, Hür Fikirleri Yayma Derneği, Çocuk Dostları Derneği kurucusu. 1949 yılında Milletlerarası Barolar Birliği Yönetim Kurulu İdari Heyeti´ne seçilen Ağaoğlu, 1960 ihtilalinin ardından Yassıada Davaları´nda babasının avukatlığını üstlenerek hukuk savaşı verir.Süreyya Ağaoğlu, Adli Mülahazat adlı İngilizce bir etüt, Londra´da Gördüklerim ve Bir Hayat Böyle Geçti isimli kitapların yazarı.

      İLK KADIN BÜYÜKELÇİ

      Filiz Dinçmen, 1939 Zonguldak doğumlu. Ankara Kız Lisesi´ni bitirdikten sonra;Siyasal Bilgiler Fakültesi´nden mezun olan Dinçmen 1961 yılında Dışişleri Bakanlığı, BM Dairesi 3. katibi oldu. 1982 yılında Hollanda Lahey Büyükelçisi olan Dinçmen,1984 yılında Strasbourg´da Avrupa Konseyi Türkiye Daimi Temsilcisi oldu. 1988 yılında ise; bakanlığın ilk kadın müsteşar yardımcısı ve 1991 yılında bakanlık sözcüsü oldu. Filiz Dinçmen´e göre kadın katkısı olmazsa ülke kalkınamaz. Kadınların Türkiye´de tüm haklara ulaşması ve toplumun gelişmesine, kalkınmasına yardımcı olmaları, bu yolda sorumluluk yüklenmeleri bir zorunluluktur
      reco_54
      reco_54
      Ödüllü Üye
      Ödüllü Üye


      Kayıt tarihi : 12/03/08
      Erkek
      Mesaj Sayısı : 1666
      Burç Sembolü : Terazi / 24 Eylül - 23 Ekim
      Yaş : 53
      Mesleği : Otomativ
      Medeni Durumu : Evli
      Çocuk Sayısı : 1
      Eğitim Durumu : Lise
      Yaşadığı Şehir / Ülke : Bursa
      Resim Resim : ---
      Yasaklanma Sebebi Yasaklanma Sebebi : ---
      Sevdiğim Sözler Sevdiğim Sözler :
      İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
      Site Puanı Site Puanı : 583
      Rep Puanı Rep Puanı : 81

      İlklere İmza Atan Türk Kadınları Empty Geri: İlklere İmza Atan Türk Kadınları

      Mesaj tarafından reco_54 Paz 23 Ağus. 2009, 7:31 pm

      İlklere İmza Atan Türk Kadınları DSCF0020

      1950 yılında Mersin’den Belediye Başkanı seçilen Müfide İlhan, Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı olarak bilinir.19 Şubat 1911 tarihinde Mersin' de doğmuştur. Babası Teğmen Nafiz ÇAKMAK, Mareşal Fevzi ÇAKMAK'ın erkek kardeşidir, Mustafa Kemal'in askeridir. Çanakkale Conkbayırı'nda şehit düşer. Müfide İLHAN'ın çocukluk yıllan işgal altındaki İstanbul'da geçer. İlkokul çağında amcası Fevzi ÇAKMAK'ın yanında ****** 'ün huzuruna çıkmış ve elini öpmüştür; torpil için değil, diğer şehit çocuklarıyla birlikte bir yatılı okula gidebilmek için...İlkokulu Ankara'da Mareşalin çocuklarıyla birlikte okumuş, orta öğrenimini ise Kandilli Kız Lisesinde tamamladıktan sonra, muallim mektebini bitirerek Cumhuriyetin aydın öğretmenlerinden biri olmuştur.

      Aslen Mersinli olan Dr. Faruk İLHAN ile tanışıp evlenir. Eşinin görevi nedeniyle yurdun çeşitli illerinde öğretmenlik yapar. 1946 yılında Mersin' e yerleşirler. Eşi Faruk İLHAN'ın babası Galip İLHAN, Mersin'in İlk belediye başkanıdır. Müfide İLHAN, Demokrat Partiden ayrılmasının ardından Mersin'de kendisi gibi düşünen arkadaşlarıyla birlikte «Müstakilleri Destekleme Cemiyeti" adlı bir demek kurar ve bir süre "Mücadele" adlı bir dergi çıkarır. İzmit’te Türk Kadınları Birliği İzmit Şubesini kurar.

      Ankara'da özel bir Anaokulu açar. Ancak maddi yetersizlikler yüzünden kısa süre sonra kapatır. Almanya'da Türk çocuklarını Alman okullarına hazırlama sınıflarında öğretmenlik yapar. İstanbul' da kurulan Mersin Liseliler Derneğine katılır..


      FİLİZ DİNÇMEN

      İlklere İmza Atan Türk Kadınları Filizdincmen

      İlk Türk Kadın Büyükelçi


      Filiz Dinçmen, 1939 Zonguldak doğumlu. Ankara Kız Lisesi´ni bitirdikten sonra; Siyasal Bilgiler Fakültesi´nden mezun olan Dinçmen 1961 yılında Dışişleri Bakanlığı, BM Dairesi 3. katibi oldu.

      1982 yılında Hollanda Lahey Büyükelçisi olan Dinçmen, 1984 yılında Strasbourg´da Avrupa Konseyi Türkiye Daimi Temsilcisi oldu. 1988 yılında ise; bakanlığın ilk kadın müsteşar yardımcısı ve 1991 yılında bakanlık sözcüsü oldu. Filiz Dinçmen´e göre kadın katkısı olmazsa ülke kalkınamaz. Kadınların Türkiye´de tüm haklara ulaşması ve toplumun gelişmesine, kalkınmasına yardımcı olmaları, bu yolda sorumluluk yüklenmeleri bir zorunluluktur.



      KERİMAN HALİS

      İlklere İmza Atan Türk Kadınları Keriman_Halis
      İlk dünya güzeli:

      Keriman Halis Ece, 1913 yılında İstanbul'da doğmuştur. 31 Temmuz 1932 yılında Belçika'nın Spa kentinde yapılan Dünya Güzellik Yarışmasında "Dünya Güzeli" seçilmiştir. Kendisine, yarışmadan sonra ****** tarafından "Ece" (ece : kraliçe) soyadı verilmiştir.

      Keriman Halis Ece, zamanın tüccarlarından Halis Bey'in altı çocuğundan biridir. Keriman Halis'in amcası, ünlü operet bestecilerinden Muhlis Sabahattin Ezgi'dir. Halası ise gene ünlü kadın bestekârımız Neveser Kökdeş'tir. Galatasaray Spor Kulübü'nün idarecilerinden Turgan Ece ise kardeşidir. Keriman Halis, yarışma sonrasında bir Türk Bayrağı'nın bulunmaması nedeniyle halkın tezahüratına cevap vermemiş ve bunun üzerine metrelerce atlas bulunarak bayrak orada yapılmış ve balkondan dalgalandırılarak izleyicilere gösterildikten sonra, kendisini görmeye gelen halkı selamlamıştır. ****** bu yarışma sonrasında yaptığı açıklamada, "Övündüğümüz doğal güzelliğinizi fenni tarzda muhafaza etmenizi biliniz ve bu yolda uyanık bir tekamülün mütemadi tahakkukunu ihmal etmeyiniz. Bununla beraber asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, analarınızın ve atalarınızın oldukları gibi yüksek kültürde ve yüksek fazilette dünya birinciliğini tutmaktır demiştir.
      İlklere İmza Atan Türk Kadınları 00344640

      İlklere İmza Atan Türk Kadınları LiveImages_Kelebek-Haber-Galerisi_turkiye-guzelleri_keriman-halis-1932-g%C3%BCzeli


      Feriha Sanerk ( İlk Kadın Emniyet Müdürü)

      İlklere İmza Atan Türk Kadınları 262300

      Feriha Sanerk, (d. 1923, İzmir), ilk Türk kadın emniyet müdürü.

      İzmir ve Ankara'da yaşadı, eğitim gördü. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi. Kaymakam olma isteği geri çevrilince Emniyet Genel Müdürlüğüne başvurarak[1] komiser muavini olarak göreve başladı. Otuz yıl çalıştıktan sonra 1974 yılında emekliye ayrıldı.

      Türkiye’nin “ilk” kadın Emniyet Müdürü Feriha Sanerk, Siyasal Bilgiler Fakültesine girdiğinde de okulda kız öğrenci bulunmadığını dile getirdi. Mülkiye mezunu olan dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu’nun, kız öğrenci olduğu için kendisiyle özel olarak ilgilendiğini kaydeden Sanerk, Saraçoğlu’nun kendisini kaymakam yapmak istediğini de söyledi.


      LEMAN ALTINÇEKİÇ


      İlklere İmza Atan Türk Kadınları Leman%20bozkurt%20altincekic
      İLK JET PİLOTU

      LEMAN BOZKURT ALTINÇEKİÇ 1933 yılında Sarıkamış'ta doğan Leman Bozkurt, liseyi bitirdiği yıl Türkkuşu İnönü tesislerinde planör eğitimi aldı. Hemen ardından Türkkuşu Motorlu Okulu'na öğretmen adayı olarak katıldı. 1954 yılında silahlı kuvvetlere bayanların da alınmasıyla ilgili karar çıkınca İzmir Hava Harp Okulu'na başvurdu ve Ekim 1955'te burada eğitime başladı. Pervaneli uçaklarla eğitimini tamamlayarak 30 Agustos 1957'de mezun oldu.

      Daha hızlı ve daha yükseğe uçmak arzusuyla jet pilotu eğitimi almak için israr etti.

      Ağustos 1958'de Eskişehir'deki jet eğitim filosuna katıldı ve kısa bir sürede eğitimini başarıyla tamamladı. Kasım 1958'de jet pilotu brövesini takan Leman Bozkurt, 9 yıl süreyle F-84 ve T-33 jet uçaklarında uçtu. Daha sonraki yıllarda hava kuvvetlerimizin karargah hizmetlerinde çalıştı. Personel Plan Şube Müdürü ve Merkez Şube Müdürü olarak görev yapan Leman Bozkurt ALTINÇEKİÇ, kıdemli albay olarak hava kuvvetlerimizden emekli oldu.

      Ay-yıldızlı bayrağımızı göklerde taşıyan ilk bayan jet pilotumuz Leman Bozkurt ALTINÇEKİÇ, aynı zamanda NATO hava kuvvetlerinin de ilk ve uzun yıllar boyunca da tek bayan jet pilotu olmuştur.

      Leman BOZKURT ALTINÇEKİÇ 4 Mayıs 2001 de İzmir de vefat etmiştir.
      reco_54
      reco_54
      Ödüllü Üye
      Ödüllü Üye


      Kayıt tarihi : 12/03/08
      Erkek
      Mesaj Sayısı : 1666
      Burç Sembolü : Terazi / 24 Eylül - 23 Ekim
      Yaş : 53
      Mesleği : Otomativ
      Medeni Durumu : Evli
      Çocuk Sayısı : 1
      Eğitim Durumu : Lise
      Yaşadığı Şehir / Ülke : Bursa
      Resim Resim : ---
      Yasaklanma Sebebi Yasaklanma Sebebi : ---
      Sevdiğim Sözler Sevdiğim Sözler :
      İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
      Site Puanı Site Puanı : 583
      Rep Puanı Rep Puanı : 81

      İlklere İmza Atan Türk Kadınları Empty Geri: İlklere İmza Atan Türk Kadınları

      Mesaj tarafından reco_54 Paz 23 Ağus. 2009, 8:14 pm

      İlk otomobil yarışçısı: Samiye Morkaya

      İlklere İmza Atan Türk Kadınları Samiye1

      İlklere İmza Atan Türk Kadınları Samiye2


      Dünya'daki ilk resmi otomobil yarışı, 22 Temmuz 1894'te düzenlenmiş ve Paris-Roven arasında 50 km'lik bir mesafeyi kapsayan bu yarışta 19 otomobil mücadele etmişti. Yarışı Le Petit Journal Gazetesi organize etmiş ve otomobiller saatte 18 km/h gibi bir sürat ortalamasıyla yarışmışlardı. İlerleyen yıllarda otomobil sporlarında farklı branşlar gelişmiş ve ilk pist yarışı 1898'de Periqueeux'te düzenlenmiştir.

      Kısa adı FIA olan Uluslararası Otomobil Federasyonu'nun 1904 yılında kurulmasıyla otomobil sporlarının gelişimi daha da hızlanarak devam etmiştir. FIA'nın merkezi Paris'te bulunmaktadır.

      Dünyada otomobil yarışları düzenlenmeye başlandığı dönemde Anadolu'da sadece 'at arabası' yapılabiliyordu. Sanayi Devriminin kaçırılması gibi çok önemli bir nedenle ülkemizde otomobil sporlarının başlangıcı Batı Avrupa'dan çok sonra gerçekleşebilmişti. Türkiye'de otomobilcilik, 1923 yılında ******'ün emriyle 'Türk Seyyahin Cemiyeti'nin kurulmasıyla kurumsal bir yapıya kavuşmuştur. Aynı zamanda Türkiye'ye gelen yabancılara, Türkler ve Türkiye hakkında doğru bilgileri verecek rehberlerin eğitimini de planlayan bu cemiyet 1926 yılında Türkiye Turing Klubü, 1930 yılında ise Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu (T.T.O.K) adını almıştır.

      1899 yılında İstanbul Silivrikapı'da dünyaya gelen Samiye Hanım Yedikule Alman Mektebi'ni bitirmişti. Ailesi tarafından müziğe olan ilgisi fark edilen Samiye Hanım uzun yıllar Tanburi Cemil Bey'den kemençe dersleri almıştı. O yıllarda konservatuar bölümü olan Darülelhan'da 1922 yılında açılan bir sınavı kazanıp müziği meslek edinerek kemençe öğretmeni olmuştu. Samiye Morkaya aynı yıl Pangaltı Amerikan Garajı'ndan da ilk ehliyetini almıştı.

      Samiye Hanım, 1923 yılında dönemin popüler romancılarından Burhan Cahid Bey ile evlenmişti. Burhan Cahid Bey aynı yıl Samiye Hanım'a ilk otomobilini almıştı. Eşinin sazını her ne kadar sevmiyor olsa da otomobillere duyduğu merakı keyifle izleyen Burhan Cahid Bey, eşinin otomobilini her iki yılda bir yenilemekteydi. Bir süre sonra Turing Klüp'ün düzenlediği otomobil yarışlarına katılan Samiye Hanım 1930'dan itibaren yarışların tek kadın sürücüsü olmuş ve sonraki yıllarda kadınların bu yarışlara katılmasına öncülük etmişti.

      Az önce bahsi geçen İstinye Köprüsü ile Zincirlikuyu arasındaki 9,5 kilometrelik parkurdaki yarışın sonucunda ilginç bir olay yaşanmış, yarışı ikincilikle bitiren Paşazade Vehbi Bey, birinicinin bir kadın olması gerekçesiyle sonuca itiraz etmişti. Bu itiraz kısa sürede mahkemeye aksetmiş ve Sultanahmet Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 'Bir kadın da otomobil yarışlarına katılabilir' şeklindeki kararıyla Samiye Hanım'ın birinciliği resmiyet kazanmıştı.

      Ertesi yıl yapılan yarışta da birinci olan Samiye Hanım, 1934 yarışlarında aynı parkurda kaza yaparak ağır yaralanmıştı. Kullandığı Ford marka otomobil devrilince sol kolu feci bir şekilde parçalanmıştı. Tedavisini önce dönemin meşhur doktorlarından Mim Kemal, daha sonra da İsviçre'den bir konferans için İstanbul'a gelen Profesör Nissen üstlenmişti. Uzun süren bir tedaviden sonra kolu büyük oranda iyileşmişti ama Samiye Hanım o kazadan sonra parmaklarını bir daha kullanamadı. Ancak bu kaza onu, otomobillere duyduğu büyük meraktan hiçbir zaman soğutamamıştır.

      Samiye Morkaya 1972 yılının Haziran ayında 73 yaşında öldüğünde, hala Nash marka bir otomobil kullanmaktaydı.


      İlk pilot: Sabiha Gökçen
      İlklere İmza Atan Türk Kadınları 384px-Sabiha_g%C3%B6k%C3%A7en

      Sabiha Gökçen (22 Mart 1913, Bursa - 22 Mart 2001, Ankara), Dünya'nın ilk kadın savaş pilotu ve ilk Türk kadın pilottur. ******’ün manevi kızıdır.

      Bursa Vilayet Başkatibi Hafız Mustafa İzzet Bey ile Hayriye Hanım’ın kızları Sabiha, 22 Mart 1913’te Bursa’da dünyaya geldi. Anne ve babasını küçük yaşta kaybeden ve ağabeyi tarafından büyütülen Sabiha, 1925’te Bursa ziyareti sırasında evlerinin yakınındaki Hünkar Köşkü’nde konaklayan dönemin cumhurbaşkanı ******’e ulaşmayı ve okumak istediğini iletmeyi başarmıştı.

      ******, ağabeyinden izin alarak kendisini evlat edindi ve Ankara’ya götürdü. Sabiha, Çankaya İlkokulu ve Üsküdar Kız Koleji’nde eğitim gördü. Rahatsızlığı nedeniyle öğrenimini yarıda kesip Heybeliada ve Viyana’da tedavi gördü. Bir süre Fransızcasını ilerletmek amacıyla Paris’te bulundu. 1934’te Soyadı Kanunun çıkmasından sonra ****** kendisine Gökçen soyadını verdi.

      Sabiha Gökçen, 1935'de Türkkuşu’nun açılış töreninde yapılan planör gösterilerinden etkilenerek havacılığa ilgi duydu. ******’ün de destek vermesi ile 1935'te Türk Hava Kurumu'nun Türk Kuşu Sivil Havacılık Okulu'na girdi, Ankara'da yüksek planörcülük brövelerini aldı

      İlklere İmza Atan Türk Kadınları Sabihagokcen
      SABİHA GÖKÇEN ( 21 MART 1913 BURSA - 22 MART 2001 ANKARA )


      Türk Hava Kuvvetleri'nin ve Dünya'nın ilk askeri kadın pilotu, Yüce Önder ATATÜRK'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'dir.

      22 Mart 1913'de Bursa'da doğan Sabiha GÖKÇEN, 1925 yılında ATATÜRK'ün Bursa'ya yaptığı bir gezi sırasında ATATÜRK tarafından manevi evlat olarak alınmıştır.

      ATATÜRK'le birlikte Ankara'ya gelen Sabiha GÖKÇEN Ankara'da Çankaya İlkokulu'nu bitirdikten sonra İstanbul'da Arnavutköy Kız Koleji ve Üsküdar Amerikan Kız Koleji'nde öğrenim görmüştür.

      Sabiha GÖKÇEN'e "GÖKÇEN" soyadı da Sabiha GÖKÇEN'in henüz havacılıkla ilgisinin olmadığı 1934 yılında ve soyadı kanununun çıktığı günlerde ATATÜRK tarafından verilmiştir.

      Sabiha GÖKÇEN, GÖKÇEN soyadını aldıktan yaklaşık 1 yıl sonra 4 Mayıs 1935 tarihinde havacılığa ilk adımı atmış ve TÜRKKUŞU'nda paraşüt ve planörcülük eğitimi görmüş, A ve B brövelerini almıştır. Müteakiben, 10 Temmuz 1935'de Rusya'daki Koktebel Yüksek Planörcülük Okulu'na bir grup Türkle birlikte (7 erkek ve 1 kız öğrenci) eğitime gönderilmiş ve burada 6 ay planörcülük eğitimi görmüştür.

      Türkiye'ye döndükten sonra, Eskişehir Tayyere Mektebi'nde (Uçuş Okulu) görevli Bnb.Savmi UÇAN ve Muhittin Bey tarafından özel olarak uçuş eğitimine tabi tutulmuştur. Bu eğitimde gösterdiği başarılarından dolayı ATATÜRK'ün, Sabiha GÖKÇEN'e söylediği sözler aşağıda belirtilmiştir

      "Beni çok mutlu ettin… Şimdi artık senin için planladığım şeyi açıklayabilirim… Belki de dünyada ilk askeri kadın pilot olacaksın… Bir Türk kızının dünyadaki ilk askeri kadın pilot olması ne iftihar edici bir olaydır, tahmin edersin değil mi? Şimdi derhal harekete geçerek seni Eskişehir'deki Tayyare Mektebi'ne göndereceğim. Orada özel bir eğitim göreceksin "



      Afife Jale
      Tiyatronun Ilk Müslüman Kadin Oyuncusu.




      İlklere İmza Atan Türk Kadınları 2003112634423486870_rs

      Afife Jale Kimdir?

      Afife, orta halli bir ailenin kizi olarak 1902 yilinda Istanbul'un Kadiköy semtinde dünyaya geldi. 10 Kasim 1918 günü Darülbedayi'ye talebe olarak kabul olunan Beyza, Refika, Behire ve Memduha adli bes kizdan biriydi. Afife ve Refika hariç öteki kizlar daha fazla dayanamamis ve "nasilsa sahneye çikamayacaklari" gerekçesiyle tiyatroyu birakmislardi. Ayni yilin 18 Aralik günü Refika tiyatronun süflör, Afife de "mülazim artistlik" (stajyer oyuncu) kadrolarina alinmislardi.

      Afife bir yil süreyle bütün provalara devam etti, ama bir türlü sahneye çikamadi. Öte yandan Refika, sahne gerisinde görev alan ilk müslüman Türk kadini oldu. 1919 yilinin 13 Nisan gecesi premier'i yapilacak olan, Hüseyin Suat'in "Yamalar" adli oyununda, Emel rolü, Eliza Binemeciyan'in Paris'e gitmesiyle ortada kaldi. Darülbedayi yöneticileri ister istemez rolü Afife'ye oynatma karari verdiler.

      Böylelikle Afife, 22 Nisan gecesi, Kadiköy'deki Apollon Sinemasi'nda (sonraki Hale, simdiki Reks) Emel rolünü oynayarak sahneye çikan ilk müslüman Türk kadini oldu. O gece tiyatroya gelen zaptiyeler, yöneticilere bir uyarida bulundularsa da genç sanatçi bir hafta sonra da "Tatli Sir" oyununda yeniden sahneye çikti.

      Sanatçi polis tarafindan tutuklanmak istenince, Kinar Hanim tarafindan arka bahçeye kaçirilarak polislerin elinden zor kurtuldu. Üçüncü piyesi olan "Odalik" oynanirken polis tiyatroyu basti. Afife bu kez de makine dairesinden kaçirildi. 1921'de dahiliye nezaretinin bir buyrugu ile belediye 27 Subat günü 204 sayili bildiriyi Darülbedayi Yönetim Kurulu'na gönderdi. Bildiride müslüman kadinlarin kesinlikle sahneye çikamayacaklari yazilmisti.

      Bu bildiri üzerine Afife, tiyatronun kadrosundan çikarildi. Tiyatrosuz kalmasi Afife'nin zaten zayif olan sinirlerini alt üst etmis, kaçisi haplarda ve uyusturucularda bulmaya baslamisti. Sonradan asik oldugu bir doktorun, yaptigi igneler de onda bir aliskanlik baslatmisti. Ortalik biraz durulunca, birkaç yil sonra Burhanettin Tepsi Kumpanyasi ile Anadolu'da turneye çikmis, yeni tiyatro toplulugu ile Kadiköy'de oynamis, daha sonra da Fikret Sadi'nin Milli Sahne'siyle çesitli kentlerde temsiller vermisti. Zaten 1923'ten sonra Türk Kadinlari ******'ün emriyle sahneye çikmaya baslamisti. Gün geçtikçe bozulan sagligi ve uyusturucu aliskanligi, tiyatroyu ister istemez birakmasina neden oldu. Bu onu büsbütün çileden çikardi. 1928 yilinda bir arkadasiyla, Kusdili çayirinda Hafiz Burhan'in bir konserine gitmis, orada sanatçiya tamburuyla eslik eden Selahattin Pinar'la tanismisti. Kisa bir sürede Pinar, genç kadina deliler gibi asik oldu. 1929 yilinda evlendiler ve Selahattin Pinar "Nereden Sevdim O Zalim Kadini" gibi birçok ölümsüz sarkisini onun için besteledi. Bir süre sonra, Pinar karisinin morfin bagimliligi ile basa çikamamaya basladi. Tiyatrodan uzak kalmak, sahneye çikamamak, Afife'yi mutsuz kiliyor, kurtulusu yalniz "igne"de buluyordu, 1935 yilinda bosandilar. Bundan sonra Afife içine düstügü girdaba büsbütün batarak sefalet içinde sürünmeye basladi. Darülbedayi'deki dostlarinin yardimiyla, Bakirköy Akil Hastanesi'ne yatirildi ve 1941 yilinin 24 Temmuz günü kimsesiz bir halde yasama veda etti.


      İLK KADIN DOKTOR SAFİYE ALİ
      İlklere İmza Atan Türk Kadınları Safiye

      İlk Kadın Doktor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde çeşitli hizmetleriyle tanınmış bir ailenin kızı olan Safiye Ali, 1891 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Özel eğitiminin yanısıra Amerikan Kız Koleji'nden mezun oldu.







      Balkan savaşı günlerinde cepheden getirilen pekçok yaralıyı görüp doktor olmaya karar verir. Ancak; onun bu isteğini gerçekleştirmek zor olacaktı. Çünkü o yıllarda bir kadının tıp öğrenimi görmesi olanaksızdı. Oldukça yetenekli ve başarılı bir kişi olarak dikkatleri çeken Safiye Ali, dönemin Maarif Vekili Şükrü Bey'in desteği ile Almanya'ya tıp eğitimine gönderilir.
      Bu ülkede kadın ve çocuk hastalıkları üzerine ihtisas yapan Safiye Ali, Kurtuluş Savaşı'nın sona erdiği günlerde yurda döner ve hemen işe başlar. Kısa sürede Cağaloğlu'nda açtığı klinikte tedaviye başlayan Safıye Ali, o dönemin ünlü doktorlarından Besim Ömer Paşa, Akil Muhtar ve Operatör Emin Bey'den büyük destek görerek süt ve bakımevlerinde çalışır.


      Ayrıca Türkiye'yi yurtdışındaki tıp kongrelerinde temsil eden Safiye Ali, bir zaman sonra sağlık nedeniyle eşiyle birlikte Almanya'ya gider ve mesleğini burada sürdürür.
      Yakalandığı kanserden kurtulamayan Safıye Ali, 1952 yılında yaşamını yitirir..


      İLK KADIN VALİ
      LALE AYTAMAN

      İlklere İmza Atan Türk Kadınları 52

      Lale Aytaman (d. 1944, İstanbul), 1991'de Muğla valisi olarak atanarak, Türkiye'nin ilk kadın valisi olan Türk politikacıdır. 1991-1995 yılları arasında Muğla Valiliği görevini sürdürmüştür. 1994-1995 yıllarında Muğla Valisi olarak Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Planlamalar Kongresi Türk Milli Heyeti Başkanlığı yapmış, "Avrupa Planlamaları Çalışma Grubu" başkan yardımcısı olmuştur. Muğla İlinde kadının el emeğinin değerlendirilmesi ve tütüne alternatif projler geliştirilmesi kapsamında, geleneksel dokumacılığın korunması için Yeşilyurt Modelini oluşturmuş ve "MELSA" yı kurmuştur (Muğla El Sanatları). Muğla Üniversitesinin kurulması, çevreye yönelik faaliyetleri ile öne çıkmıştır. 1995 yılında ANAP'tan Muğla milletvekili seçilmiştir. TBMM Kadının Statüsünü Araştırma Komisyonu Başkanlığı yapmıştır. TBMM ANAP Grup Yönetim Kurulu üyeliği ve ANAP Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeliklerine seçilmiştir. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) ve Batı Avrupa Birliği (BAB) Milli Heyet Üyeliği yapmıştır. AKPM de bir Komisyon Başkanlığına seçilen ilk Türk Milletvekili olarak "Çevre, Yerel ve Bölgesel Yönetimler Komisyonu" Başkanlığı yapmıştır. Halen AKPM onur üyesidir. Dr. Lale Aytaman Türkiye'nin ilk ve halen tek kadın Valisidir.

      Hamburg Üniversitesinde Alman Dili ve Edebiyatı doktorası yapmış, Ankara Üniversitesinde ve Boğaziçi Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak Almanca dersler vermiştir. Büyükelçi (E) Reha Aytaman ile evlidir. Osman Aytaman (End. Müh) bir oğlu vardır

        Forum Saati Salı 19 Mart 2024, 4:51 am