Anasayfa
HERKONU KAPI*
İletişim
Sohbet Odası
Sesli Şiirler
Arama
Giriş yap
Kayıt Ol
Resim
Yasaklanma Sebebi
Site Puanı : 
Rep Puanı : 
Çevrende pervane olmuş bir arıdan köşe bucak kaçar, çığlık çığlığa bağırarak korkularını dünyaya haykırır mısın? Ya da yalnız kalmak, özellikle de karanlık seni ürkütür mü?
Bazı durumlarda korkman son derece normal, ama artık korktuğunda birilerinin arkasına saklanman pek yakışık almaz. Hey sen, korkularını yenme vakti geldi de geçiyor!
ÇOK KALABALIKSA
Çok kalabalık toplulukların önünde, hatta yanlış yaptığın taktirde rezil olacağın ve seninle dalga geçecek olan arkadaş grubunun karşısında bir konuşma yapmak seni heyecanlandırabilir. Bu son derece olağan ve ortak bir duygu. Ama korkman ve bu durumu sorun haline getirmen büyük bir hata. Eğer diğerlerinin senin güçsüz, beceriksiz, aptal olduğu düşüncesine kapılacaklarını düşünüp korkuyorsan, gerçekten saçmalıyorsun demektir.
Nasıl yenmeli:
Yapman gereken tek şey, sadece kendine güven duyman ve bunun yanında en kötüsüne kendini hazırlaman. Eğer başına korktuğun şey gelirse ne olur? Ölmezsin ya! Bu sırada, "Olay anında durumu nasıl kunarabilirim," diye hazırlıklı olman, kendini iyi hissetmeni sağlayabilir. Örneğin, İnsanların yanlış bir şey yaptığında sana gülmeleri seni de güldürebilir, öyle değil mi? Sen de kendinle dalga geçebilirsin. Bu, dünyanın sonu demek deği) ki.Korkma, bu durumda hiçbir şey kaybetmez, tersine doğal olduğun için kazanan sen olursun.
YA AİLEMDEN BİRİ ÖLÜRSE
Kaybedince yeri doldurulamayan tek şey ailedir. Çünkü öz anne, baba ya da kardeşin yerini kimse alamaz. Hani kendi kanından, canından olayı vardır ya... Doğal olarak onlardan birinin öldüğünü düşünmek bile istemeyiz. Çoğumuz da onların ölümünü görmek yerine, "Önce ben öleyim" diyerek kendimizi bir bakıma feda etmeye hazır olduğumuzu bildiririz. Belki de oturup konuşulmayan, üzerinde fazla tanışılmayan, daha doğrusu engellenmesi mümkün olmayan bir durum olması, bizi daha da karamsarlığa iter. İnsanların, "Ailemden birinin başına kötü bir şey gelecek" kaygısı duymaları son derece normal olsa da, sürekli bunu düşünerek onları gözetim altında tutmaya çalışmaları psikolojik bozukluklara neden olabilir.
Nasıl yenmeli:
Ölümün, doğmak kadar doğal olduğunu anlamak ve bunu benimsemek her şeyi çözümlemeye yetiyor. Önce herkesin bir gün öleceğini kavramak, sonra kendi ölümünü düşünmek ve daha sonra ailenin de bir gün öleceğini kabullenmek... Biliyorum kulağa çok kötü, hatta acımasız geliyor, ama önce bu gerçeği kabullenebilirsen, onlar için kaygılanmaktan vazgeçebilir ve gününü gönül rahatlığıyla yaşayabilirsin.
FARE VARSA
Bu korkuyu duyanlara ben de aynen katılıyorum. "Fare" lafını duymak bile insanın tüylerinin diken diken olmasına yetiyor. "Viyk, viyk" diye çıkardıkları sesleri, kendilerine mekan olarak pislikleri seçmeleri ve hızlı hızlı hareket etmeleriyle şimdi gözümde canlandırdım da aslında korkutmaktan çok mide bulandırıyor. Gerçi böyle söylememek gerek, ne de olsa onlar da Allah'ın yarattığı yaratıklar, ama insan hislerine engel olamıyor işte!
Nasıl yenmeli:
Korktuğun hayvan fare değil de, yılan, arı ya da köpek olabilir. Hangisi olursa olsun, öncelikle o hayvan ile ilgili birkaç kitap karıştır ve bilgi edin. Sana zarar verebilir mi, zehirli rai vs.. Fare korkunu yenmek için İse, farenin sen¬den güçsüz bir yaratık olduğunu kabul ederek işe başla. Güç sende ve o güçsüz, minik bir hayvan. Şimdi gözlerini kapat ve bir fareyle karşı karşıya kaldığını düşün. Üzerine doğru yürü (eline bir taş, süpürge ya da sopa alabilirsin). O da sana doğru yaklaşıyorsa bir adım daha at, ayağının birini kaldır ve yere hızlıca vur. Nasıl, hayalinde farenin kaçtığını görebiliyor musun? Gerçek hayatta biraz kendine güvensendurumu aynen böyle gerçekleşecek kolay değil mi?
YİNE Mİ SALLANDIK
O büyük Marmara Depremi'ni nasıl unutabiliriz! Korku, telaş, panik... Ardından tüm şehirler sallanmaya başladı, tüm Türkiye korkuya kapıldı. Deprem bölgesi bir ülkede yaşadığımız ve her an her şeye hazırlıklı olmamız gerektiği, haberlerde ve çeşitli TV programlarında kafamıza kafamıza vuruldu. "İstanbul merkezli bir deprem olursa" senaryoları yazıldı, falan filan. Birçoğumuz etkisini atlatsak da, bir kısmımız hala her sarsıntıyı deprem sanıyor. Hatta bu korku nedeniyle tedavi görenler bile var. Bu korkuyu yenmek çok kolay değil biliyoruz, ama deprem korkusuyla hayatı kendine zindan etmek de hiç doğru değil doğrusu.
Nasıl yenmeli:
Yapman gereken, her korkuyu yenmenin tek yolu olan gerçeği kavraman; deprem her an olabilir. Bunun için kendini perişan etmene hiç gerek yok. Biliyorsun ki 30 yıl sonra olması da mümkün! Bu günden canını sıkarsan kendini boş yere harap edersin. Deprem korkunun üzerine git. Aklına deprem yerine başka şeyler getir. Kendini başka konulara motive et.
HER YER KARANLIK
Küçükken kardeşim karanlıktan çok korkar ve ne zaman tuvalete ya da odasına gitmesi gerekse, beni de oraya kadar sürüklerdi. Üstüne üstlük korktuğunu da hiç kabullenmezdi. Tabii, o artık büyüdü ve hiç korkmuyor, ama bu yaşına rağmen aranızda korkanlar olduğunu iyi biliyorum. Utanmaya hiç gerek yok. Ne de olsa karanlık, bilinmeyeni çağrıştırır. Ama hala ışıkları ya da odanın kapısını kapatmadan yatıyorsan, hatta yatağa girer girmez yorganı başına çekiyorsan ayıp yani!
Nasıl yenmeli:
Evde kimse olmadığında tüm ışıkları yakmak yerine sadece odanın ışığını yakarak işe başla. Ya da ailen evdeyken, bir akşam karanlığı yenme denemeleri yap. Işıkları kapalı odaları tek tek gez örneğin. Korktuğun şeyin başına gelmediğini, odalardan kimsenin çıkıp senin boğazına yapışmadığını göreceksin. Ayrıca ışıklar açık uyumayı da yavaş yavaş bırak!
UZMAN GÖRÜŞÜ
Psk. Sema Özdemir, "Saçma olduğunu bilmenize rağmen, korkularınızın önüne geçemiyorsanız, bu konuda uzmanlardan yardım almalısınız. Fobileri tedavi etmenin birçok yöntemi var" diyor. Eğer kendi kendine korkularınla başetmek istiyorsan, yapman gerekenleri ise şöyle sıralıyor:
Korkularla bu şekilde yüzleşmek ve planlar yapmak,korktuğumuz durumla karşılaştığımızda daha güvenli hareket etmemizi sağlar. Ve onu başedilmeyen bir durum olarak görmekten vazgeçeriz.
Hey Girl
Kaynak:
Bazı durumlarda korkman son derece normal, ama artık korktuğunda birilerinin arkasına saklanman pek yakışık almaz. Hey sen, korkularını yenme vakti geldi de geçiyor!
ÇOK KALABALIKSA
Çok kalabalık toplulukların önünde, hatta yanlış yaptığın taktirde rezil olacağın ve seninle dalga geçecek olan arkadaş grubunun karşısında bir konuşma yapmak seni heyecanlandırabilir. Bu son derece olağan ve ortak bir duygu. Ama korkman ve bu durumu sorun haline getirmen büyük bir hata. Eğer diğerlerinin senin güçsüz, beceriksiz, aptal olduğu düşüncesine kapılacaklarını düşünüp korkuyorsan, gerçekten saçmalıyorsun demektir.
Nasıl yenmeli:
Yapman gereken tek şey, sadece kendine güven duyman ve bunun yanında en kötüsüne kendini hazırlaman. Eğer başına korktuğun şey gelirse ne olur? Ölmezsin ya! Bu sırada, "Olay anında durumu nasıl kunarabilirim," diye hazırlıklı olman, kendini iyi hissetmeni sağlayabilir. Örneğin, İnsanların yanlış bir şey yaptığında sana gülmeleri seni de güldürebilir, öyle değil mi? Sen de kendinle dalga geçebilirsin. Bu, dünyanın sonu demek deği) ki.Korkma, bu durumda hiçbir şey kaybetmez, tersine doğal olduğun için kazanan sen olursun.
YA AİLEMDEN BİRİ ÖLÜRSE
Kaybedince yeri doldurulamayan tek şey ailedir. Çünkü öz anne, baba ya da kardeşin yerini kimse alamaz. Hani kendi kanından, canından olayı vardır ya... Doğal olarak onlardan birinin öldüğünü düşünmek bile istemeyiz. Çoğumuz da onların ölümünü görmek yerine, "Önce ben öleyim" diyerek kendimizi bir bakıma feda etmeye hazır olduğumuzu bildiririz. Belki de oturup konuşulmayan, üzerinde fazla tanışılmayan, daha doğrusu engellenmesi mümkün olmayan bir durum olması, bizi daha da karamsarlığa iter. İnsanların, "Ailemden birinin başına kötü bir şey gelecek" kaygısı duymaları son derece normal olsa da, sürekli bunu düşünerek onları gözetim altında tutmaya çalışmaları psikolojik bozukluklara neden olabilir.
Nasıl yenmeli:
Ölümün, doğmak kadar doğal olduğunu anlamak ve bunu benimsemek her şeyi çözümlemeye yetiyor. Önce herkesin bir gün öleceğini kavramak, sonra kendi ölümünü düşünmek ve daha sonra ailenin de bir gün öleceğini kabullenmek... Biliyorum kulağa çok kötü, hatta acımasız geliyor, ama önce bu gerçeği kabullenebilirsen, onlar için kaygılanmaktan vazgeçebilir ve gününü gönül rahatlığıyla yaşayabilirsin.
FARE VARSA
Bu korkuyu duyanlara ben de aynen katılıyorum. "Fare" lafını duymak bile insanın tüylerinin diken diken olmasına yetiyor. "Viyk, viyk" diye çıkardıkları sesleri, kendilerine mekan olarak pislikleri seçmeleri ve hızlı hızlı hareket etmeleriyle şimdi gözümde canlandırdım da aslında korkutmaktan çok mide bulandırıyor. Gerçi böyle söylememek gerek, ne de olsa onlar da Allah'ın yarattığı yaratıklar, ama insan hislerine engel olamıyor işte!
Nasıl yenmeli:
Korktuğun hayvan fare değil de, yılan, arı ya da köpek olabilir. Hangisi olursa olsun, öncelikle o hayvan ile ilgili birkaç kitap karıştır ve bilgi edin. Sana zarar verebilir mi, zehirli rai vs.. Fare korkunu yenmek için İse, farenin sen¬den güçsüz bir yaratık olduğunu kabul ederek işe başla. Güç sende ve o güçsüz, minik bir hayvan. Şimdi gözlerini kapat ve bir fareyle karşı karşıya kaldığını düşün. Üzerine doğru yürü (eline bir taş, süpürge ya da sopa alabilirsin). O da sana doğru yaklaşıyorsa bir adım daha at, ayağının birini kaldır ve yere hızlıca vur. Nasıl, hayalinde farenin kaçtığını görebiliyor musun? Gerçek hayatta biraz kendine güvensendurumu aynen böyle gerçekleşecek kolay değil mi?
YİNE Mİ SALLANDIK
O büyük Marmara Depremi'ni nasıl unutabiliriz! Korku, telaş, panik... Ardından tüm şehirler sallanmaya başladı, tüm Türkiye korkuya kapıldı. Deprem bölgesi bir ülkede yaşadığımız ve her an her şeye hazırlıklı olmamız gerektiği, haberlerde ve çeşitli TV programlarında kafamıza kafamıza vuruldu. "İstanbul merkezli bir deprem olursa" senaryoları yazıldı, falan filan. Birçoğumuz etkisini atlatsak da, bir kısmımız hala her sarsıntıyı deprem sanıyor. Hatta bu korku nedeniyle tedavi görenler bile var. Bu korkuyu yenmek çok kolay değil biliyoruz, ama deprem korkusuyla hayatı kendine zindan etmek de hiç doğru değil doğrusu.
Nasıl yenmeli:
Yapman gereken, her korkuyu yenmenin tek yolu olan gerçeği kavraman; deprem her an olabilir. Bunun için kendini perişan etmene hiç gerek yok. Biliyorsun ki 30 yıl sonra olması da mümkün! Bu günden canını sıkarsan kendini boş yere harap edersin. Deprem korkunun üzerine git. Aklına deprem yerine başka şeyler getir. Kendini başka konulara motive et.
HER YER KARANLIK
Küçükken kardeşim karanlıktan çok korkar ve ne zaman tuvalete ya da odasına gitmesi gerekse, beni de oraya kadar sürüklerdi. Üstüne üstlük korktuğunu da hiç kabullenmezdi. Tabii, o artık büyüdü ve hiç korkmuyor, ama bu yaşına rağmen aranızda korkanlar olduğunu iyi biliyorum. Utanmaya hiç gerek yok. Ne de olsa karanlık, bilinmeyeni çağrıştırır. Ama hala ışıkları ya da odanın kapısını kapatmadan yatıyorsan, hatta yatağa girer girmez yorganı başına çekiyorsan ayıp yani!
Nasıl yenmeli:
Evde kimse olmadığında tüm ışıkları yakmak yerine sadece odanın ışığını yakarak işe başla. Ya da ailen evdeyken, bir akşam karanlığı yenme denemeleri yap. Işıkları kapalı odaları tek tek gez örneğin. Korktuğun şeyin başına gelmediğini, odalardan kimsenin çıkıp senin boğazına yapışmadığını göreceksin. Ayrıca ışıklar açık uyumayı da yavaş yavaş bırak!
UZMAN GÖRÜŞÜ
Psk. Sema Özdemir, "Saçma olduğunu bilmenize rağmen, korkularınızın önüne geçemiyorsanız, bu konuda uzmanlardan yardım almalısınız. Fobileri tedavi etmenin birçok yöntemi var" diyor. Eğer kendi kendine korkularınla başetmek istiyorsan, yapman gerekenleri ise şöyle sıralıyor:
- Nelerin senin İçin korkutucu özellikler taşıdığını belirle.
- Bu durumlarla karşılaştığını düşün ve kafanda bu durumu canlandır.
- O anda neler hissedebileceğini anlamaya çalış.
- Kendini korumak ve güvenliğini sağlamak için neler yapabileceğini planla.
- En kötü ihtimalleri göz önüne alarak birçok senaryo yaz ve her durumda nasıl en iyi korunma yöntemleri geliştirebileceğini planla.
Korkularla bu şekilde yüzleşmek ve planlar yapmak,korktuğumuz durumla karşılaştığımızda daha güvenli hareket etmemizi sağlar. Ve onu başedilmeyen bir durum olarak görmekten vazgeçeriz.
Hey Girl
Kaynak:
