HERKONU FORUM SİTESİ

Herkonu Forum Sitesi'ne Hosgeldiniz.

‘Yiğit olan her cefaya katlanır’ FLAPPINGBUTT

Ailemize katilmak ister misiniz ? glsme


Join the forum, it's quick and easy

HERKONU FORUM SİTESİ

Herkonu Forum Sitesi'ne Hosgeldiniz.

‘Yiğit olan her cefaya katlanır’ FLAPPINGBUTT

Ailemize katilmak ister misiniz ? glsme

HERKONU FORUM SİTESİ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HERKONU

Similar topics


      ‘Yiğit olan her cefaya katlanır’

      Herkonu Forum Sitesi
      Herkonu Forum Sitesi
      Admin
      Admin


      Kayıt tarihi : 26/01/08
      Kadın
      Mesaj Sayısı : 1543
      Burç Sembolü : Burcunuzun Sembolü Lütfen
      Medeni Durumu : Evli
      Yasaklanma Sebebi Yasaklanma Sebebi : ---
      Sevdiğim Sözler Sevdiğim Sözler : Söylemediğin sözün hakimi,
      söylediğin sözün mahkumusun.
      ________________________

      Alim konuşuyorsa ; Bilirim susmasını ,
      Zalim konuşuyorsa ; Bilirim susmamasını !
      Cahil konuşuyorsa ; Bilirim susturmasını ,
      Bilmediğim konuda ; Bilirim konuşmamasını..
      _______________________

      Körden DeğiL!! Nankörden,
      YüzSüzden DeğiL!! 2 YüzLüden,
      Tipi Bozuk OLandan DeğiL!! Sütü Bozuk OLandan Kork...
      _______________________

      Ne kimseyi bir Hırs UğRuna Satarım..
      Ne de Kimseye yaLakaLık Yaparım..
      Ben Sadece,
      Bendeki doğruLarı Yaşarım..!.
      Site Puanı Site Puanı : 1337
      Rep Puanı Rep Puanı : 32

      ‘Yiğit olan her cefaya katlanır’ Empty ‘Yiğit olan her cefaya katlanır’

      Mesaj tarafından Herkonu Forum Sitesi Perş. 01 Eyl. 2011, 7:52 am

      ‘Yiğit olan her cefaya katlanır’

      Anne ve yavru deve yemeklerini yerken birden yavru deve anneye dönmüş ve…:

      - Sana bir sey sorabilir miyim, anne?

      - Elbette yavrum sor.

      - Anne, bizim niye hörgücümüz var?

      Anne gururla:

      - Bu hörgüçlerde biz su biriktiririz yavrum ve bu sayede çölde herhangi birisinden çok daha uzun süre susuz dayanabiliriz.

      - Peki Anne, bizim bacaklarımız niye bu kadar uzun ve ayaklarımız yuvarlak?

      “Yavrum” der anne deve biraz daha gururlanarak;

      - Bu sayede biz çölün kumlarında herkesten daha rahat ve daha hızlı hareket edebiliriz.

      - Bunu da anladim, peki, kirpiklerimiz niye böyle uzun ve bu kadar sık.

      - Yavrum onlar gözlerimizi çölün kumlarından korur, gözümüze kum kaçmaz.

      - Anladim, demiş yavru deve ve sıralamış;
      Hörgüçlerimiz çölde daha uzun dayanabilmemiz icin su depolar,
      Bacaklarımız uzun ve böylece çölde daha hızlı ve rahat hareket edebiliriz,
      Kirpiklerimiz gözlerimizi çölün kumlarından korur…
      Peki o zaman anne, bizim bu hayvanat bahcesinde ne işimiz var?

      - ???

      Evet seneler evvel bu hikayeyi bana cezaevinden bir mahkum dinleyicim faks yoluyla göndermiş ve satır arasına “benim bu cezaevinde, bu demir parmaklıklar arasında ne işim var” diye sormuştu…

      Zaman zaman bir çoğumuzun sorduğu ve bulunduğu yeri sorguladığı bir durumdur bu…

      Kaldı ki biz insanız ve değil demir, altın kafese de konulsa anlamsız kalan esaretin insana bakan yönü daha içler acısı, daha bir isyan yüklüdür.

      Hayvanın hayal kurma yetisi yoktur ama insanın vardır.
      Bir köpeğin önüne ömrü boyunca hergün biftek pirzola koysan “yine mi biftek!” demeyecek, hergün her öğün aynı iştahla aynı yemeği yiyecektir.

      Evdeki kedine hergün aynı kedi mamasını, balığa aynı yemi, papağana aynı çekirdeği versen hiç itiraz etmeyecektir ama insan öyle mi?
      İnsanda hayvanda olmayan “çeşitleme” duygusu var çünkü.
      Çünkü insanız ve isteklerimiz sınırsız bizim…
      Biz severiz, aşık oluruz ayrılırız.
      Biz bedeni acılarımıza bir türlü dayanır ama beyni ve ruhi acılara çoğu zaman dayanamayız.
      Açlıktan intihar noktasına gelen yok ama manevi açlıktan gelen çok…

      İşte bu yüzden hayvana verilmeyen ve bizde olan bir duygu “sabır”dır.
      “Benim burda ne işim var?” sorusunu elbette sorgularız en azından bir daha böyle bir duruma gelmemek için “durumdan ders çıkarırız” ama isyan edemeyiz.

      İsyan etmek o günümüzü tükettiği gibi yarınlara olan inancımızı da tüketir ve tüm enerjimizi alır bizim…
      Bizi biz olmaktan çıkarır ve sürekli kaybettirir…

      Bu yazı sadece cezaevindeki mahkumlara yazılmadı, ruhu cendereye alınmış özgürlüğü içinde tutsak bırakılmış nice yüreklere de yazıldı…
      O zaman ne diyoruz;

      “Yiğit attan düşer yine ‘at’lanır,
      Yiğit olan her cefaya katlanır”


      Haydi şimdi ayağa kalk ve içine düştüğün bu çıkmazdan nasıl çıkılacağını araştır.
      Nasıl mı?
      Cevabı sende gizli bana sorma !…

      Bedirhan Gökçe

        Similar topics

        -

        Forum Saati Perş. 28 Mart 2024, 1:09 pm