Yılda 100 bin kişi sigaradan ölüyor
Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi (TEKAM) Müdürü Prof.Dr. Muammer Kaya, Türkiye'de her 3 kişiden 1'inin düzenli olarak sigara içtiğini söyledi. Prof.Dr. Kaya, 1990 yılında ülke nüfusunun yüzde 43.6'sının sigara içtiğini, 2004 yılında bu oranın yüzde 32.1'e düşmesine karşın Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında en çok sigara tiryakisi olan ülke konumunda olduğunu belirtti. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de her yıl 100 bin kişinin sigara nedeniyle erken öldüğünü anlatan Prof.Dr. Muammer Kaya, şöyle devam etti:
“Her yıl ülkemizde 100 bin kişinin sigaradan ölmesi karşısında bu canavarı dikkate aldığımız söylenemez. Her yıl 100 bin kişi ne anlama geliyor? Hergün 1 uçak düşüyor ve 300 kişi ölüyor. Her yıl 100 bin nüfuslu bir şehrimize bir atom bombası atılıyor. Hergün içi dolu 6 otobüs uçuruma yuvarlanıyor kimse sağ kalmıyor. Bilinen terör yılda 2- 3 bin, trafik terörü yılda 6- 7 bin insanımızın ölmüne neden olurken sigara terörü ise yılda 100 bin insanımızın hayatına mal olmaktadır. Sigaranın yol açtığı ölümler trafik, terör, iş kazaları vb. tüm ölümlerin toplamından 5 kat daha fazladır.
Ülkemizde sağlık hizmetlerinin yetersiz ve sağlık için ayrılan payın Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkelerden daha az, doğuştan yaşam şansımız gelişmiş ülkelere göre 4-10 yıl daha kısa olmasına rağmen, her 3 kişiden 1'inin sigara içmesi ve alkol tüketiminin sürekli artması bizlerin çok daha kısa ömürlü olmamıza sebep olmaktadır. Zaten gelişmiş ülkelerden çok daha kısa olan yaşam süremizi bir de sigara ve alkolle daha da kısaltmamalıyız, uzun ömür ve kaliteli yaşam için sigara ve alkolden uzak durmamız gerekir.”
TEKAM Müdürü Prof.Dr. Muammer Kaya Türkiye'de 1990 yılında insan ömrünün ortalama 67.9 yıl olduğunu, 2004 yılında bunun 71.2 yıla çıktığını belirtti. Geçen 14 yılda Türkiye'de insan ömrünün 3.3 yıl artığını bildiren Kaya, şöyle dedi:
“2004 yılında erkekler ortalama 68.8 ve kadınlar 73.6 yıl yaşam ömrüne sahip olmuştur. Erkekler ülkemizde kadınlardan ortalama 4.8 yıl kısa yaşamaktadır. Türkiye’de doğuştan yaşam beklentisi 30 OECD ülkesi içinde hem 1990 hem de 2004'te en sonuncu konumdadır. 2004 yılında OECD ülkelerinde ortalama yaşam birçok ülkede 75- 81 yıl arasında değişmektedir.
Türk vatandaşları doğuştan OECD ülkeleri vatandaşlarına göre 4-10 yıl daha kısa yaşam ömrüne sahiptir. Kadınların yaşam süresinin uzun olmasındaki en önemli etkenlerden biri stresli ve zor çalışma hayatına erkeklerden daha az katılmalarıdır.”
Prof.Dr. Muammer Kaya, 2004 yılı verilerine göre Türkiye'de 15- 49 yaş grubundaki kadınların ortalama çocuk doğurma sayısı 2.43 ile 30 OECD ülkeleri arasında ilk sırada yer aldığını söyledi. OECD ülkeleri doğurganlık ortalaması 1.57 olduğuun belirten Kaya Türk kadınlarının OECD ülke kadınlarına göre yüzde 55 daha fazla çocuk doğurmasından dolayı daha fazla yıprandıklarını ve daha kısa yaşadıklarını bildirdi. Türkiye'de 1000 doğumdan 24.6'nın ölümle sonuçlandığını kaydedren Prof.Dr. Muammer Kaya, OECD ülkelerinde her 1000 doğumdan 5.7 çocuğun öldüğünü belirtti. Türkiye'de sağlığa ayrılan payın yetersiZ olduğunu vurgulayan Kaya şunları söyledi:
“OECD verilerine göre, 1995 yılında milli gelirimizin yüzde 3.4'ü, 2004 yılında yüzde 7.7'si sağlık harcamalarına ayrılmıştır. Bu payla Türkiye 30 OECD ülkesi içinde sağlığa ayrılan pay açısından 22'nci sırada yer almıştır. ayırmıştır. Kişi başına sağlık harcamasında 1995'de Türkiye'de 187 dolar harcanırken 2004'te bu 580 dolara çıkmıştır.
Türkiye'de 10 yıllık dönemde kişi başına sağlık harcaması 3.1 kat armışsa da 30 OECD ülkesi içinde kişi başına sağlık harcamasında ülkemiz yine sonuncu olmuştur. Diğer ülkelerin çoğunda kişi başına 5-6 kat daha fazla sağlık harcaması yapılmaktadır. Kişi başına daha fazla sağlık harcaması yapılması bu ülkelerde hem ömrü uzatmakta hem de çocuk ölümlerinin azalmasına neden olmaktadır. 1995 verilerine göre Türkiye'de kişi başına yapılan ilaç harcaması OECD ülkeleri içinde birinci sırada yer almaktadır. OECD ülkelerinin neredeyse iki katı ilaç harcaması yapılmaktadır. Buda ülkemizde ilaçların hem bilinçsiz kullanıldığı hem de önemli savurganlık olduğunun bir göstergesi kabul edilebilir. Türkiye'de 1990 yılında her 1000 kişiye 0.9 doktor düşerken bu sayı 2004 yılında 1.4'e çıkmıştır. Ancak, bu sayı ile de Türkiye OECD ülkeleri arasında son sırada yer almıştır.”
Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi (TEKAM) Müdürü Prof.Dr. Muammer Kaya, Türkiye'de her 3 kişiden 1'inin düzenli olarak sigara içtiğini söyledi. Prof.Dr. Kaya, 1990 yılında ülke nüfusunun yüzde 43.6'sının sigara içtiğini, 2004 yılında bu oranın yüzde 32.1'e düşmesine karşın Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında en çok sigara tiryakisi olan ülke konumunda olduğunu belirtti. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de her yıl 100 bin kişinin sigara nedeniyle erken öldüğünü anlatan Prof.Dr. Muammer Kaya, şöyle devam etti:
“Her yıl ülkemizde 100 bin kişinin sigaradan ölmesi karşısında bu canavarı dikkate aldığımız söylenemez. Her yıl 100 bin kişi ne anlama geliyor? Hergün 1 uçak düşüyor ve 300 kişi ölüyor. Her yıl 100 bin nüfuslu bir şehrimize bir atom bombası atılıyor. Hergün içi dolu 6 otobüs uçuruma yuvarlanıyor kimse sağ kalmıyor. Bilinen terör yılda 2- 3 bin, trafik terörü yılda 6- 7 bin insanımızın ölmüne neden olurken sigara terörü ise yılda 100 bin insanımızın hayatına mal olmaktadır. Sigaranın yol açtığı ölümler trafik, terör, iş kazaları vb. tüm ölümlerin toplamından 5 kat daha fazladır.
Ülkemizde sağlık hizmetlerinin yetersiz ve sağlık için ayrılan payın Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkelerden daha az, doğuştan yaşam şansımız gelişmiş ülkelere göre 4-10 yıl daha kısa olmasına rağmen, her 3 kişiden 1'inin sigara içmesi ve alkol tüketiminin sürekli artması bizlerin çok daha kısa ömürlü olmamıza sebep olmaktadır. Zaten gelişmiş ülkelerden çok daha kısa olan yaşam süremizi bir de sigara ve alkolle daha da kısaltmamalıyız, uzun ömür ve kaliteli yaşam için sigara ve alkolden uzak durmamız gerekir.”
TEKAM Müdürü Prof.Dr. Muammer Kaya Türkiye'de 1990 yılında insan ömrünün ortalama 67.9 yıl olduğunu, 2004 yılında bunun 71.2 yıla çıktığını belirtti. Geçen 14 yılda Türkiye'de insan ömrünün 3.3 yıl artığını bildiren Kaya, şöyle dedi:
“2004 yılında erkekler ortalama 68.8 ve kadınlar 73.6 yıl yaşam ömrüne sahip olmuştur. Erkekler ülkemizde kadınlardan ortalama 4.8 yıl kısa yaşamaktadır. Türkiye’de doğuştan yaşam beklentisi 30 OECD ülkesi içinde hem 1990 hem de 2004'te en sonuncu konumdadır. 2004 yılında OECD ülkelerinde ortalama yaşam birçok ülkede 75- 81 yıl arasında değişmektedir.
Türk vatandaşları doğuştan OECD ülkeleri vatandaşlarına göre 4-10 yıl daha kısa yaşam ömrüne sahiptir. Kadınların yaşam süresinin uzun olmasındaki en önemli etkenlerden biri stresli ve zor çalışma hayatına erkeklerden daha az katılmalarıdır.”
Prof.Dr. Muammer Kaya, 2004 yılı verilerine göre Türkiye'de 15- 49 yaş grubundaki kadınların ortalama çocuk doğurma sayısı 2.43 ile 30 OECD ülkeleri arasında ilk sırada yer aldığını söyledi. OECD ülkeleri doğurganlık ortalaması 1.57 olduğuun belirten Kaya Türk kadınlarının OECD ülke kadınlarına göre yüzde 55 daha fazla çocuk doğurmasından dolayı daha fazla yıprandıklarını ve daha kısa yaşadıklarını bildirdi. Türkiye'de 1000 doğumdan 24.6'nın ölümle sonuçlandığını kaydedren Prof.Dr. Muammer Kaya, OECD ülkelerinde her 1000 doğumdan 5.7 çocuğun öldüğünü belirtti. Türkiye'de sağlığa ayrılan payın yetersiZ olduğunu vurgulayan Kaya şunları söyledi:
“OECD verilerine göre, 1995 yılında milli gelirimizin yüzde 3.4'ü, 2004 yılında yüzde 7.7'si sağlık harcamalarına ayrılmıştır. Bu payla Türkiye 30 OECD ülkesi içinde sağlığa ayrılan pay açısından 22'nci sırada yer almıştır. ayırmıştır. Kişi başına sağlık harcamasında 1995'de Türkiye'de 187 dolar harcanırken 2004'te bu 580 dolara çıkmıştır.
Türkiye'de 10 yıllık dönemde kişi başına sağlık harcaması 3.1 kat armışsa da 30 OECD ülkesi içinde kişi başına sağlık harcamasında ülkemiz yine sonuncu olmuştur. Diğer ülkelerin çoğunda kişi başına 5-6 kat daha fazla sağlık harcaması yapılmaktadır. Kişi başına daha fazla sağlık harcaması yapılması bu ülkelerde hem ömrü uzatmakta hem de çocuk ölümlerinin azalmasına neden olmaktadır. 1995 verilerine göre Türkiye'de kişi başına yapılan ilaç harcaması OECD ülkeleri içinde birinci sırada yer almaktadır. OECD ülkelerinin neredeyse iki katı ilaç harcaması yapılmaktadır. Buda ülkemizde ilaçların hem bilinçsiz kullanıldığı hem de önemli savurganlık olduğunun bir göstergesi kabul edilebilir. Türkiye'de 1990 yılında her 1000 kişiye 0.9 doktor düşerken bu sayı 2004 yılında 1.4'e çıkmıştır. Ancak, bu sayı ile de Türkiye OECD ülkeleri arasında son sırada yer almıştır.”
Kaynak: İnternet Haber