Bazı Uygulama Örnekleri
Karanlık Adaptasyonu
Genelde ışıklı bir yerden karanlık bir mekana girildiğinde hiçbir şey fark edilmez. Bu yöntem çocuklarda denenebilir. Ayrıca, karanlık odada bir göz kapalı bir göz açıkken ışık yakılır, ışık yandıktan birkaç saniye sonra, kapalı olan göz açılır. Daha önce odadaki nesneler bulanık görünürken, iki göz açıldığında görüntü berraklaşacaktır.
El-Göz Koordinasyonu
· Bir masanın ya da boş bir alandaki orta yükseklikteki bir duvarın üzerine birden fazla boş kutu dizilir. Çocuki orta uzaklıkta bir mesafeden teniz topları atarak boş kutulara isabet ettirmeye çalışır.
· Odanın ortasına bir karton kutu yada bir boş kova koyulur. Çocuk elindeki küçük topları uzaktan bunların içine atmaya çalışır.
· Odanın orta yerine ya da dışarıdaki bir ağaç dalına bir otomabil lastiği asılır. Çocuk elindeki topları atarak lastiğin ortasından geçirmeye çalışır.
· Bahçenin orta yerine küçük bir çukur açılır. Çocuk orta büyüklükteki bilyeleri tek tek atarak çukura sokmaya çalışır.
· Odanın bir yerine yada dışarıya renkli lobutlar dizilir. Çocuk elindeki toplarla lobutlara isabet ettirmeye çalışır.
· Duvara bir daire ya da bir hayvan (kedi, at horoz vb.) resmi çizilir. Çocuk elindeki toplarla şekle isabet ettirmeye çalışır.
· Bir sandalye ters çevriliğ diğer sandalyenin üzerine oturtulur. Bu sandalyenin ayakları havada kalır. Sandalye ayakları arasından toplarla atış yapılır. Topun sandalyenin ayaklarına çarpmamasına dikkat edilir.
İşitme
İşitme duyusunun reaktive edilmesi için farklı egzersizlerden yararlanmak mümkündür. Örneğin, bir rock konserinden kayıtlar yapılır. Ya da hava kompresörünün çıkardığı gürültüler teybe kaydedilir ve bu sesler değişik frekanslarda çocuğa dinletilir. Bu örneklei çoğaltabiliriz. Tren sesi, araba sesi, su ve rüzgar sesleri de kayıt edilerek çocuğa dinlettirilir. Aslında çocuğun tanıdığı ve aşina olduğu sesler de (örneğin, ana babasının sesleri) çocuğa farklı frekanslarda dinlettirilebilir. Sesin ve görsel ipuçlarının bir arada olması daha çok işe yarar. Örneğin eski baraj şelalesindeki su sesi, bir tren sesi, ormandaki yaprak ya da rüzgar sesi, bizzat sesin çıktığı kaynakta, gözle görülerek işitilirse daha bütünlüklü bir adım olur. Bunun için şu faaliyetleri örnek olarak verebiliriz:
· Balonların içine birkaç nohut ya da fasulye tanesi yerleştiriniz. Ya da küçük, ses çıkaran, çıngarak türü bir oyuncak koyunuz. Sonra balonları şişirip sallayın. Değişik sesler çıkacak ve balonlar havada uçamadığı için daha iyi sonuç verecektir.
· Şeffaf plastik bir boru (yumuşak, eğilip bükülebilir olması tercih edilir) alınız. Bu borunun bir ucundan renkli bilyeler attırınız. Çocuk bilyelerin boru içindeki hareketini ve çıkardığı sesleri idrak etmeye çalışacaktır. Aynısını şeffaf bir su borusu ile de yapabilirsiniz. Su musluktan açılır, çocuk hortumun içinde suyun akışını izleyecek ve diğer yandan suyun aktığını görecektir. Sonra suyu kesiniz ve aynı işlemi baştan tekrar ediniz.
· Elinize elektrik süpürgesi hortumu şeklinde bir hortum alınız. Bir tarafını çocuğun kulağına tutturunuz. Diğer tarafını ağzınıza koyup bazı sesler ve sözcükler fısıldayınız. Bunu birkaç kez yaptıktan sonra çocuğa yaptırabilirsiniz. İkinci adımda, hortumun bir ucunu kendi kulağınıza diğer ucunu da ağzınıza koyarak konuştuğunuzu kendiniz dinleyiniz ve çocuğun bunu gözlemlemesine fırsat veriniz. Ardından aynı şeyi çocukta deneyiniz.
Dokunma
· Yere sert-yumuşak, sıcak-soğuki organik-inorganik vb şeyler koyun. “Oyun gereği göremeyen” bir çocuğu, gözü bağlı olarak buradan yalın ayak yürüterek geçirin. Çocuğa sonradan neler hissettiğini, yol üstünde hangi şeylerin olduğunu sorun. Sonra da bakması ve tahminini kontrol etmesini sağlayın.
· Bir karton kutunun bir tarafında, küçük bir elin gireceği kadar bir delik açın. Bir çocuk buradan içeriye birşey atsın. Diğerleri eliyle dokunarak içerdeki objenin ne olduğunu tahmin etmeye çalışsın. Kim önce tahmin ederse, bu kez karton kutuya o yeni bir madde atsın.
· Üç değişik kaba sıcak-ılık-soğuk su koyun. Çocuk önce sol elini sıcak suya, sonra sağ elini soğuk suya soksun ve soğuk sıcak farkını idrak etsin. Ardından her iki elini birden ılık suya soksun. Sonra da sol eliyle soğuk, sağ eliyle sıcak suyu hissetsin.
· Bir küçük karton kutunun içine ceviz, çakıl,fındık,fasulye,bilye,kestane vb doldurulur ve çocuktan dokunarak bunların ne olduğunu tahmin etmesi istenir. Ya da bu nesneler küçük bir bez torbaya konur ve çocuktan elle yoklayarak istenen nesneyei vermesi istenir.
· Bir yere saman, bir parça halı, seramik, talaş, kum vb şeyler yan yana serilir ve çocuk yalın ayak bunların üzerinden yürütülür. Farklılıkları idrak etmesi sağlanır. Burada değişik materyaller kullanılabilir.
Gücün ve Kasların Kullanımı
Diğer duyularda uyaran çevreden gelirken, bu duyuda içerde gelir. Dokunma ve gücünü kullanma arasında kullanma arasında sıkı bir ilişki vardır. (Stadler, Seeger, Raeithel 1975,105) Bir objenin ağır ya da hafif, sert ya da yumuşak olduğunu ancak belli bir hareket sonucu anlarız. Duyuların ortak çalıştığını daha önce görmüştük. Hatta Ayres (1984), dokunma, bedenini ya da gücünü kullanma ve denge sağlama duyularının insanlığın gelişiminde temel duyular olduğunu belirtir. Bu alana örnek faaliyetler olarak şunları verebiliriz:
· Üç adet boş kutu alınır. Her kutuya değişik maddeler konur. Bir tanesi boş bırakılır. Kutuların içine kağıt, pamuk, kum vb. doldurulur. Çocuk kutuların ağırlığını, doluluğunu saptamaya çalışır. Sallarken boş kutudan da kum ve pamukla doldurulmuş kutulardan da hiç ses çıkmamalıdır. Buradaki ama, çocuğun aynı görünen kutuları alarak, bazılarının neden diğerlerinden daha ağır ya da daha hafif olduğunu idrak etmesini sağlamaktır.
· Çocuklar müziğin ritmine uymuş dans ederken, müzik aniden kesilir. Herkes bulunduğu yerde kalakalır ve yeniden müzik çalıncaya kadar bekler. Ardından müzik çalar ve dans devam eder.
· Çocuk hava yatağı üstüne yatar. Yatağa hava pompalanir. İyice dolunca aniden havası boşaltırılı ve yatağın üzerinde sırt üstü yatan çocuk yere yapışır. Aynı işlem tekrarlanır.
· Yere paralel ve yerden 50-60cm yükseklikte bir kalas uzatılır. Çocuklar bunun üzerinde yürür Bazen iki çocukla birden kalas üzerinde yürüme egzersizleri yapılır. Örneğin çocukların her biri bir taraftan ortaya doğru yürümeye başlar. Kalasın orta noktasına geldiklerinde, birbirlerine tutunarak (trafikte olduğu gibi) birbirlerini geçerler ve sağdan ya sa soldan (düşmeden) yollarına devam ederler.
Koku Alma
· Odanın bir köşesine güçlü koku yayan bir parfüm ya da benzer bir şey konur. Çocuk önce kokuyu alır. Sonra dört ayağı üstünde köpek taklidi yaparak kokunun çıkış noktasını aramaya başlar. Ve bulunca ödül alır.
· Bahçeden çeşitli taze baharatlar alınıp, incelenir. Baharatların yaprağı parmakların arasında ezilir ve çocuğa koklatılır. Bu kokulara soğan ve sarımsak da eklenebilir.
___________________________________________________________________________
KAYNAKLAR
Affolter, F., 1975 “Wahrnehmungsprozesse, deren Störung Und Auswirkung auf die Schulleistung, insbesondere Lesen und Schreiben”, Zeitschrift für Kinder-und Jugendpsychiatrie und Psychotherapie, 3.
Ayres, A.J., 1984, Bausteine der kindlichen Entwicklung, Berlin.
Dornes, M., 1996, Der kompetente Säugling. Die präverbale Entwicklung des Menschen, Frankfurt.
Kesper, K. Ve C. Hottinger, 1992, Mototherapie bei Sensorichen Integrationsstörungen, Münih.
Kiphard, E.J., 1983 Mototherapie, 1. Ve 2. Cilti Dortmund.
Oldbrich, I., 1989, Auditive Wahrnehmung und Sprache, Verl. Modernes Lernen, Dortmund.
Piaget, J., 1978, Theorien und Methoden der modernen Erziehung, Frankfurt am Main, Frankfurt.
Piaget. J., 1975, Das erwachsen der Ingelligenz beim kinde, Klett Verlag, Stuttgart.
Schilling, F., 1981, “Gryndlagen der Motopädagogik”, A Clauss (der.) Förderung entwicklungsgefährdeter und behinderter heranwachsender içinde, Erlangen.
Schilling, F., 1986, “Ansätze zu einer Konzetion der Mototherapie”, Motorik, 9, 59-67.
Stadleri M., F. Seeger ve A. Raeithel, 1975, Psychologie der Wahrnehmung, Münih.
Zimmer, R., 1999, Handbuch der Psychomotoric, Freiburg.
Zimmer, R., 1995, Handbuch der Sinneswahrnehmung, Freiburg.
Bu Makale, Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Dergisi SAPIENS Yıl.3 Sayı.9'da Bahar-2007 'de yayımlanmıştır.