Hamile kaldığınız andan itibaren, hormonlarınız bebeğinize güvenli ve
büyümeye elverişli bir ortam hazırlayabilmek için vücut
sisteminizi değiştirmeye başlar. Bebeğiniz için gerekli olan
bu değişimler size baş ağrısı, mide bulantısı veya sırt ağrısı
gibi rahatsızlıklar verebilir.
Dahası, bu değişim fiziksel ve duygusal yorgunluğa da neden
olabilir. Ancak birçok anne adayı gibi siz de büyük bir
olasılıkla bu rahatsızlıkların sadece bir kısmını
yaşayacaksınız. Bunların çoğu doğumdan kısa bir süre sonra
kaybolacaktır. İşte bu esnada kendinizi daha iyi
hissedebilmeniz için size bir kaç basit ipucu vermek
istiyoruz.
Rahat Bir Nefes
Hamileliğinizin son üç aylık döneminde bebeğiniz boyunun
yaklaşık iki katı kadar uzarken, ağırlığının da üç katı kadar
kilo alacaktır. Vücudunuzun doğal olarak, bu büyümeye yer
açması gerekecektir. Bu şekilde genişleyen rahminiz midenizi
ve diğer organlarınızı yukarı doğru iter. Böylelikle
ciğerlerinizin ve diyaframınızın nefes almak için kullandığı
alanı daraltır. Bunun sonucunda da nefes almakta zorluk
çekersiniz. Ancak bu durum sizi endişelendirmemeli; göğüs
duvarı kaslarınız bu durumu telafi etmek için daha fazla
çalışır. Bu sayede siz ve bebeğiniz ihtiyacınız olan oksijeni
alabilirsiniz. Bu rahatsızlığı gidermek için şu hareketleri
deneyebilirsiniz:
Kollarınızı aşağı doğru sarkıtarak durun.
Kollarınızı kenarlara doğru açarak yavaşça nefes alın.
Kollarınızı yavaşça aşağı indirirken nefesinizi verin.
Bu egzersizi aralarda bir kaç nefes alarak 5 kez tekrarlayın.
Ödem
Hamilelik sırasında kan basıncı aşağı yukarı %40 artar, bu da
dolaşım sisteminizin normalden daha fazla çalışmasını
gerektirir. Kan hacmindeki artış dolaşımınızı bazen
yavaşlatabilir, bu yüzden hamileliğin sonlarına doğru oluşan
bir miktar şişkinlik normal sayılmaktadır. (Ancak elleriniz ve
bileklerinizde oluşan şişkinlik, ellerinizi 30 dakika yukarıda
tuttuktan sonra azalmıyorsa doktorunuza danışmalısınız).
Bilekler ve ayaklar en çok şişen yerlerdir çünkü bebeğin
ağırlığı "pelvis" adı verilen leğen kemiğindeki damarlara
baskı yapar ve kanın ayaklardan kalbe gidişini yavaşlatır. Bu
durumda günde 8-10 bardak su içmek sıvı dolaşımına imkan
sağladığından, vücudunuza iyi gelecektir. Alabileceğiniz diğer
önlem ise en az bir saat olmak üzere günde iki kez bir tarafa
doğru yatmak, ayakta ya da oturarak aynı pozisyonda yarım
saatten fazla kalmamak olabilir. Gün içinde ufak tefek
egzersizler için kendinize zaman ayırın. Örneğin kısa mesafeli
yürüyüşler yapın ve oturduğunuz yerden bileklerinizle daireler
çizin. Hatta sallanan sandalyede hafifçe sallanmanın bile
yararını görebilirsiniz. Yan yatmak da dolaşımınızı
düzenleyecek ve şişmeyi önleyecektir.
Sık sık pozisyon değiştirmek de varis oluşumunu en az egzersiz
yapmak kadar önler. Aldığınız kilolar dolaşım sisteminize
baskı uygular ve artan kan yoğunluğunuz damarlarınızın
şişmesine neden olur. Hamileliğinizin son dönemlerinde
sırtüstü yatmaktan kaçının çünkü sırt üstü yatmak şişmeyi
artırıp baş dönmelerine neden olabilir.
Eğer bacaklarınız ağrıyorsa özel hamile çorapları veya varis
çorapları giyin. Bu
çorapları sabah kalkar kalkmaz, yani kan ayak bileklerinize ve
ayaklara toplanmadan önce giymelisiniz. Aksi takdirde, çorabın
baskısı kanın bacaklardan ve ayak bileklerinden yukarı
çıkışını daha da zorlaştıracak, bu da size daha çok ağrı
verecektir. Eğer çoraplarınızı ancak iş sonrası ya da günün
geç saatlerinde giyebiliyorsanız ilk önce ayaklarınızı 15-20
dakika yukarı kaldırıp duvara dayayın ve
çoraplarınızı giyerken de mümkün olduğunca yukarıda tutmaya
gayret edin.
büyümeye elverişli bir ortam hazırlayabilmek için vücut
sisteminizi değiştirmeye başlar. Bebeğiniz için gerekli olan
bu değişimler size baş ağrısı, mide bulantısı veya sırt ağrısı
gibi rahatsızlıklar verebilir.
Dahası, bu değişim fiziksel ve duygusal yorgunluğa da neden
olabilir. Ancak birçok anne adayı gibi siz de büyük bir
olasılıkla bu rahatsızlıkların sadece bir kısmını
yaşayacaksınız. Bunların çoğu doğumdan kısa bir süre sonra
kaybolacaktır. İşte bu esnada kendinizi daha iyi
hissedebilmeniz için size bir kaç basit ipucu vermek
istiyoruz.
Rahat Bir Nefes
Hamileliğinizin son üç aylık döneminde bebeğiniz boyunun
yaklaşık iki katı kadar uzarken, ağırlığının da üç katı kadar
kilo alacaktır. Vücudunuzun doğal olarak, bu büyümeye yer
açması gerekecektir. Bu şekilde genişleyen rahminiz midenizi
ve diğer organlarınızı yukarı doğru iter. Böylelikle
ciğerlerinizin ve diyaframınızın nefes almak için kullandığı
alanı daraltır. Bunun sonucunda da nefes almakta zorluk
çekersiniz. Ancak bu durum sizi endişelendirmemeli; göğüs
duvarı kaslarınız bu durumu telafi etmek için daha fazla
çalışır. Bu sayede siz ve bebeğiniz ihtiyacınız olan oksijeni
alabilirsiniz. Bu rahatsızlığı gidermek için şu hareketleri
deneyebilirsiniz:
Kollarınızı aşağı doğru sarkıtarak durun.
Kollarınızı kenarlara doğru açarak yavaşça nefes alın.
Kollarınızı yavaşça aşağı indirirken nefesinizi verin.
Bu egzersizi aralarda bir kaç nefes alarak 5 kez tekrarlayın.
Ödem
Hamilelik sırasında kan basıncı aşağı yukarı %40 artar, bu da
dolaşım sisteminizin normalden daha fazla çalışmasını
gerektirir. Kan hacmindeki artış dolaşımınızı bazen
yavaşlatabilir, bu yüzden hamileliğin sonlarına doğru oluşan
bir miktar şişkinlik normal sayılmaktadır. (Ancak elleriniz ve
bileklerinizde oluşan şişkinlik, ellerinizi 30 dakika yukarıda
tuttuktan sonra azalmıyorsa doktorunuza danışmalısınız).
Bilekler ve ayaklar en çok şişen yerlerdir çünkü bebeğin
ağırlığı "pelvis" adı verilen leğen kemiğindeki damarlara
baskı yapar ve kanın ayaklardan kalbe gidişini yavaşlatır. Bu
durumda günde 8-10 bardak su içmek sıvı dolaşımına imkan
sağladığından, vücudunuza iyi gelecektir. Alabileceğiniz diğer
önlem ise en az bir saat olmak üzere günde iki kez bir tarafa
doğru yatmak, ayakta ya da oturarak aynı pozisyonda yarım
saatten fazla kalmamak olabilir. Gün içinde ufak tefek
egzersizler için kendinize zaman ayırın. Örneğin kısa mesafeli
yürüyüşler yapın ve oturduğunuz yerden bileklerinizle daireler
çizin. Hatta sallanan sandalyede hafifçe sallanmanın bile
yararını görebilirsiniz. Yan yatmak da dolaşımınızı
düzenleyecek ve şişmeyi önleyecektir.
Sık sık pozisyon değiştirmek de varis oluşumunu en az egzersiz
yapmak kadar önler. Aldığınız kilolar dolaşım sisteminize
baskı uygular ve artan kan yoğunluğunuz damarlarınızın
şişmesine neden olur. Hamileliğinizin son dönemlerinde
sırtüstü yatmaktan kaçının çünkü sırt üstü yatmak şişmeyi
artırıp baş dönmelerine neden olabilir.
Eğer bacaklarınız ağrıyorsa özel hamile çorapları veya varis
çorapları giyin. Bu
çorapları sabah kalkar kalkmaz, yani kan ayak bileklerinize ve
ayaklara toplanmadan önce giymelisiniz. Aksi takdirde, çorabın
baskısı kanın bacaklardan ve ayak bileklerinden yukarı
çıkışını daha da zorlaştıracak, bu da size daha çok ağrı
verecektir. Eğer çoraplarınızı ancak iş sonrası ya da günün
geç saatlerinde giyebiliyorsanız ilk önce ayaklarınızı 15-20
dakika yukarı kaldırıp duvara dayayın ve
çoraplarınızı giyerken de mümkün olduğunca yukarıda tutmaya
gayret edin.