Caroline Bongrand
Çeviren: Saadet Özen
Can Yayınları
Yıl 1662. İstanbul'da bir Rum Ortodoks ailenin oğlu olur. Çocuğun sünnetli doğması, ailenin mutluluğunu yarıda bırakır. Çocuk dünyaya Yahudi olarak gelmiştir ve bu bir lânettir.
Babası onu evin hizmetçisine verip gözünün görmeyeceği bir yere götürmesini ister. Hizmetçi kız minik bebeği bir camiye bırakır. Camidekiler de bebeğin sarılı olduğu örtüdeki haç işaretine bakarak bir manastıra götürürler. Çocuğun sünnetli olması orada da sorun olur. Bir rahibe minik bebeği Yahudiler'in tapınağına bırakır.
Haham bebeğe Antilogus adını koyar. Daha doğduğu gün bir lanetin parçası olarak kabul edilen Antilogus, çocuğu olmayan bir aileye evlatlık verilir.
Bundan sonra da Antilogus için macera dolu bir yaşam başlar. Önce çok sevdiği ve gerçek annesi sandığı Ester'i kaybeder küçük yaşta. Sonra aslında evlatlık olduğunu öğrenir.. İlk aşkıyla evden kaçar, ancak, güzeller güzeli sevgilisini de korkunç bir şekilde kaybeder..
Sonra yolu bir hayali yani gölge tiyatrosu ustası olan Gözlem'in yanına düşer. Orada hayat ile ilgili bir çok şey öğrenir.
Antilogus'un en son görevi çok zorludur. Halkını kurtarmak için Amerika'ya kadar uzanır. Çok zor ve ölüm tehlikesiyle dolu bir yolculuğun ardından.
Orada da Antilogus'u bir bilinmeyen beklemektedir.
Fransız yazar Caroline Bongrand’ın modern bir masal tadındaki romanı Boğaz Çocuğu, 17. yüzyıl İstanbul’undaki Yahudilerin yaşamından kesitler sunmakla kalmıyor, insanoğlunun ölümsüz arayışına, ‘Ben kimim?’, ‘İnsan nedir?’ sorularına yanıtlar arıyor. Boğaz Çocuğu, uçsuz bucaksız bir hayâlgücünün ürünü. Büyülü ve kozmopolit İstanbul’da geçen çocukluk ve ilkgençliğinin ardından, dehşetengiz bir okyanus yolculuğuna çıkan Antilogus’un özgürlük ve varoluş uğrunda verdiği uğraşın destansı romanı.