Yalpankaya Köyü; Marmara Bölgesi`nin Doğusunda, Marmara ile Karadeniz bölgelerinin kesiştiği uç noktada, Kara Denize bakan sıra dağların yamacında yer almaktadır. Hemen komşu köy olan Harmankaya Köyü Düzce İline dolayısı ile Karadeniz bölgesine bağlı bulunmaktadır. Köyümüzden Düzce ilinin bazı köyleri görülmektedir. Ve yine Karadenizin göz kamaştırıcı maviliğinde denizden geçen gemiler net bir şekilde görülebilmektedir. Köyümüzün çevresinde Harmankaya, Yanıksayvant, Açmabaşı, Köyyeri, Avut ve Görele gibi köyler bulunmaktadır. Ayrıca köyün üst tarafına “Çingen konağı” denmekle birlikte sebebini bilmiyorum.
NEREYE BAĞLI
Köyümüz önceleri Sakarya’nın Karasu ilçesine bağlı iken daha sonra (1988) ilçe olan Kocaali (Büyük Melen) ilçesinin, Ortaköy belediyesine bağlanmış bir köydür. yeni düzenleme ile Ortaköy’ün belediyesi ortadan kalkacak olmasının yanında buraya kurulacak baraj ile Ortaköy ve çevresinde bulunan 4-5 köy de bölgeden taşınmak durumunda kalacak gibi.
Burada tabiatı doğrudan hissedersiniz. Şehir hayatındaki insan yağmurun gelişini, tepeleri sis kaplamasını, sislerin alçak yerlerden yükseklere veya bir başka yere doğru mevzi değiştirmesini ne anlayabilir nede hissedebilir. Oysa burada meteorolojik hadiseleri saatler hatta günler öncesinden sezip, hissedip, takip edebilirsiniz.
Geceleri şehir ışıklarından, kirli havadan uzaklaşıp sadece samanyolunu ve serapa semaya dağılmış yıldızları seyre dalıp gökyüzündeki muhteşem seremoniye vokalistlik yapan çekirge seslerini duyarsınız. Çiğseler üzerinize size tabiatın bir parçası olduğunuzu hissettirerek alenen düşer. Burada geceler şiir kadar güzel manzara müzik kadar canlıdır. Siz bu arada çayınızdan yudumlayıp manzaranın keyfini çıkarın.
Köyümüzde, geniş yapraklı ağaçlardan; meşe, kayın, gürgen, kestane, kavak, ıhlamur ve çınar, iğne yapraklı ağaçlardan; sarıçam, kızılçam, karaçam, fıstık çamı, selvi türleri ile onlarca değişik ağaç bulunmaktadır.
Daha eskilerde kiraz, ceviz ve armudu meşhur olan köyümüzde şu an kiraz ve ceviz pek bulunmuyor. Maalesef odununun değerli oluşundan kesilip yok edilmiş canım kirazlar ve cevizler. Ancak buradaki çeşitlilikte armut bulmanız ve tatmanız başka yerde mümkün mü bilmiyorum. Onlarca çeşit armut bulmanız burada hala mümkün. Ayrıca erik, elma, dut, döngel, taflan, Trabzon hurması, incir, üzüm gibi meyveler bulunmakla birlikte bunlar ticari anlamda değerlendirilmez.
İLÇEMİZ
Köyümüzün bağlı bulunduğu İlçenin kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Akçakoca, güneyinde Düzce – Cumayeri – Hendek, batısında Karasu ilçesi vardır. 1988 yılında ilçe olan Kocaali 2 belediye, 1 bucak ve 29 köyden oluşmaktadır. İlçe nüfusu 13.464’tür. Bölgede fındık tarımı çok gelişmiştir. Hayvancılık aile ihtiyacına yöneliktir. Turizm yeni gelişme göstermeye başlamıştır. Karasuya 16 km uzaklıkta bulunan Kocaali İlçesi şifalı kumu, doğal plajı, kolay ulaşımı ile eşsiz bir sahile sahiptir. Bu bölge Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e taşıdığı kirlilikten de fazla etkilenmemektedir. İlçenin E - 80 karayoluna Düzce ve Adapazarı’na bağlantısı olup, her iki kesime de uzaklığı 70 km dir. Her mevsim devam eden çok zengin yeşilliği ve rengârenk bitki örtüsü vardır.
YERLEŞİK HAYAT
Köyümüzde yaklaşık 140 hane olup, 450 kişi ikamet etmektedir. Bu kişiler köyümüzde sürekli ikamet edenlerdir. Bunun dışında köyümüzün nüfusu fındık sezonu olarak bilinen Ağustos ayı başı ile okulların açıldığı Eylül ayı başı arasında yaklaşık 2 bin–2 bin 500 arasında değişir. Halkın büyük çoğunluğu kış sezonunu il merkezleri ile ilçe merkezlerinde geçirmektedir. Bunun en büyük sebebi çocuklarına iyi bir eğitim ortamı sağlama düşüncesidir. Sonraki nedense ekonomik olabilir.
TARİHİ
Yalpankaya köyü 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı sonrası Karadeniz bölgesinden göç edenler tarafından 1880’ li yıllarda kurulmuştur.
Zamanla köyü ilk kuranların yakınlarının da gelmesi ile köy nüfusu artmıştır. Köye ilk gelenlerin Ordu (Fatsa) ve Giresun (Görele)’dan geldikleri bilinmektedir. Hatta köyün iki yakasından bir tarafı halk arasında “Ordulu mahallesi” diğer tarafı “Elevi mahallesi (Görele’nin eski adı) olarak isimlendirilirken yakın zamanda “Elevi” mahallesi Görele Köyü olarak resmen ayrılmıştır. Bununla birlikte Osmanlı-Rus savaşında göç edenlerin tam olarak nerden buraya geldikleri bilinememektedir. Değişik rivayetlere göre Trabzon (Vakfıkebir) dan hatta daha ötesinde 300–500 sene önce Şam’dan geldikleri veya Orta Asya’dan gelmiş olabilecekleri söylenmesine karşın nüfus kayıtlarında köye ilk gelen Keleşoğulları sülalesinden Laz Osman babasının (Ali) ORDU ili nüfusuna kayıtlı olduğu ama oraya nerden geldiği veya doğumunun neresi olduğu bilinmemektedir.Bu yüzden olsa gerek bazıları Orduluyuz derken bazıları da Trabzonluyuz diyorlar. Etnik özellikler Trabzon, Giresun ve Ordu karışımı olup, giyim kuşam, konuşma ve kültür olarak zengin Karadeniz kültürünü köyde görmek mümkün. Bununla birlikte yöreye has tatlı bir tarz ve orijinallik oluşmuştur.
Köye ulaşım:
Köyümüze 3 yoldan ulaşılır. Bunlardan birincisi ve en kolayı, Adapazarı (merkez ilçe), Düzce güzergahındandır ki; E-5 üzerindeki Cumayeri’nden devam edip Melen nehriyle bir süre yarenlik ettikten sonra köye varılan yaklaşık 70 km lik yoldur. Bir diğer yol ise Hendek Çamdağı üzerinden Kocaali’ye giden yolu takiben Kızılüzüm ve Yanıksayvanttan köye ulaşmak mümkündür. Bu yol da takribi 70 km’dir. Diğeri ise Adapazarı-Kocaali-Ortaköy üzerinden devam eden 90 km’lik yol olup tamamen asfalttır. Köyümüze ait minibüsler haftada iki kez Adapazarı'na direkt seferler düzenlemekte olup bu yolculuğun ayrı bir tadı ve özelliği vardır. İster köyden ister Adapazarı’ndan olsun, arzu ederseniz köye ulaşımı sağlayan minibüsler sizi evinizden alıp gideceğiniz eve veya bahçeye kadar götürürler. Köyümüze Ramis Abi veya İsmet Abi’nin araçlarıyla ulaşabilir ve bu yolculukta hiç unutamayacağınız diyaloglardan harika lezzetler alabilirsiniz. Ayrıca nerden giderseniz gidin yol boyunca seyredeceğiniz tabi güzellikler inanamayacağınız kadar büyük keyif almanızı sağlayacaktır. Şehirlerin kenar mahallelerinden dışarı çıkmaya üşenen sanatçı, gazeteci ve televizyoncular bu manzaraları ancak yabancı dergilerde görebilirler. Hatta o kadar ki fındık ile ilgili yazı yazıp yanına fotoğraf eklemek iktiza edince tatlı su muhabirlerimiz sahil kenarından geçerken asfalta serilmiş fındık manzarası çekip yayınlarlar. Zahmet edip asfalt yoldan ayrılıp şöyle tozlu topraklı yollara girmezler
COĞRAFİ YAPISI
Köyümüz bir dağ köyü özelliğine sahip olmakla birlikte bir bakıma yayla köyü tanımlaması da köyümüz için doğru bir ifade olabilir.(ne dersiniz sayın köy sakinleri denilebilir mi?) Önceleri ormanlık olan arazilerin zaman içerisinde “açılarak” fındık dikilmesi ile hemen tamamı fındık bahçeleri ile kaplanan köy, tam bir yeşillik cennetidir. Köyümüzden Karadeniz`in görülmesi ise yeşille-maviyi buluşturan görülmeye değer renk oyunları oluşturur.
Burada tabiatı doğrudan hissedersiniz. Şehir hayatındaki insan yağmurun gelişini, tepeleri sis kaplamasını, sislerin alçak yerlerden yükseklere veya bir başka yere doğru mevzi değiştirmesini ne anlayabilir nede hissedebilir. Oysa burada meteorolojik hadiseleri saatler hatta günler öncesinden sezip, hissedip, takip edebilirsiniz.
Geceleri şehir ışıklarından, kirli havadan uzaklaşıp sadece samanyolunu ve serapa semaya dağılmış yıldızları seyre dalıp gökyüzündeki muhteşem seremoniye vokalistlik yapan çekirge seslerini duyarsınız. Çiğseler üzerinize size tabiatın bir parçası olduğunuzu hissettirerek alenen düşer. Burada geceler şiir kadar güzel manzara müzik kadar canlıdır. Siz bu arada çayınızdan yudumlayıp manzaranın keyfini çıkarın.
Köyümüzde, geniş yapraklı ağaçlardan; meşe, kayın, gürgen, kestane, kavak, ıhlamur ve çınar, iğne yapraklı ağaçlardan; sarıçam, kızılçam, karaçam, fıstık çamı, selvi türleri ile onlarca değişik ağaç bulunmaktadır.
Daha eskilerde kiraz, ceviz ve armudu meşhur olan köyümüzde şu an kiraz ve ceviz pek bulunmuyor. Maalesef odununun değerli oluşundan kesilip yok edilmiş canım kirazlar ve cevizler. Ancak buradaki çeşitlilikte armut bulmanız ve tatmanız başka yerde mümkün mü bilmiyorum. Onlarca çeşit armut bulmanız burada hala mümkün. Ayrıca erik, elma, dut, döngel, taflan, Trabzon hurması, incir, üzüm gibi meyveler bulunmakla birlikte bunlar ticari anlamda değerlendirilmez.
NEREYE BAĞLI
Köyümüz önceleri Sakarya’nın Karasu ilçesine bağlı iken daha sonra (1988) ilçe olan Kocaali (Büyük Melen) ilçesinin, Ortaköy belediyesine bağlanmış bir köydür. yeni düzenleme ile Ortaköy’ün belediyesi ortadan kalkacak olmasının yanında buraya kurulacak baraj ile Ortaköy ve çevresinde bulunan 4-5 köy de bölgeden taşınmak durumunda kalacak gibi.
Burada tabiatı doğrudan hissedersiniz. Şehir hayatındaki insan yağmurun gelişini, tepeleri sis kaplamasını, sislerin alçak yerlerden yükseklere veya bir başka yere doğru mevzi değiştirmesini ne anlayabilir nede hissedebilir. Oysa burada meteorolojik hadiseleri saatler hatta günler öncesinden sezip, hissedip, takip edebilirsiniz.
Geceleri şehir ışıklarından, kirli havadan uzaklaşıp sadece samanyolunu ve serapa semaya dağılmış yıldızları seyre dalıp gökyüzündeki muhteşem seremoniye vokalistlik yapan çekirge seslerini duyarsınız. Çiğseler üzerinize size tabiatın bir parçası olduğunuzu hissettirerek alenen düşer. Burada geceler şiir kadar güzel manzara müzik kadar canlıdır. Siz bu arada çayınızdan yudumlayıp manzaranın keyfini çıkarın.
Köyümüzde, geniş yapraklı ağaçlardan; meşe, kayın, gürgen, kestane, kavak, ıhlamur ve çınar, iğne yapraklı ağaçlardan; sarıçam, kızılçam, karaçam, fıstık çamı, selvi türleri ile onlarca değişik ağaç bulunmaktadır.
Daha eskilerde kiraz, ceviz ve armudu meşhur olan köyümüzde şu an kiraz ve ceviz pek bulunmuyor. Maalesef odununun değerli oluşundan kesilip yok edilmiş canım kirazlar ve cevizler. Ancak buradaki çeşitlilikte armut bulmanız ve tatmanız başka yerde mümkün mü bilmiyorum. Onlarca çeşit armut bulmanız burada hala mümkün. Ayrıca erik, elma, dut, döngel, taflan, Trabzon hurması, incir, üzüm gibi meyveler bulunmakla birlikte bunlar ticari anlamda değerlendirilmez.
İLÇEMİZ
Köyümüzün bağlı bulunduğu İlçenin kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Akçakoca, güneyinde Düzce – Cumayeri – Hendek, batısında Karasu ilçesi vardır. 1988 yılında ilçe olan Kocaali 2 belediye, 1 bucak ve 29 köyden oluşmaktadır. İlçe nüfusu 13.464’tür. Bölgede fındık tarımı çok gelişmiştir. Hayvancılık aile ihtiyacına yöneliktir. Turizm yeni gelişme göstermeye başlamıştır. Karasuya 16 km uzaklıkta bulunan Kocaali İlçesi şifalı kumu, doğal plajı, kolay ulaşımı ile eşsiz bir sahile sahiptir. Bu bölge Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e taşıdığı kirlilikten de fazla etkilenmemektedir. İlçenin E - 80 karayoluna Düzce ve Adapazarı’na bağlantısı olup, her iki kesime de uzaklığı 70 km dir. Her mevsim devam eden çok zengin yeşilliği ve rengârenk bitki örtüsü vardır.
YERLEŞİK HAYAT
Köyümüzde yaklaşık 140 hane olup, 450 kişi ikamet etmektedir. Bu kişiler köyümüzde sürekli ikamet edenlerdir. Bunun dışında köyümüzün nüfusu fındık sezonu olarak bilinen Ağustos ayı başı ile okulların açıldığı Eylül ayı başı arasında yaklaşık 2 bin–2 bin 500 arasında değişir. Halkın büyük çoğunluğu kış sezonunu il merkezleri ile ilçe merkezlerinde geçirmektedir. Bunun en büyük sebebi çocuklarına iyi bir eğitim ortamı sağlama düşüncesidir. Sonraki nedense ekonomik olabilir.
TARİHİ
Yalpankaya köyü 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı sonrası Karadeniz bölgesinden göç edenler tarafından 1880’ li yıllarda kurulmuştur.
Zamanla köyü ilk kuranların yakınlarının da gelmesi ile köy nüfusu artmıştır. Köye ilk gelenlerin Ordu (Fatsa) ve Giresun (Görele)’dan geldikleri bilinmektedir. Hatta köyün iki yakasından bir tarafı halk arasında “Ordulu mahallesi” diğer tarafı “Elevi mahallesi (Görele’nin eski adı) olarak isimlendirilirken yakın zamanda “Elevi” mahallesi Görele Köyü olarak resmen ayrılmıştır. Bununla birlikte Osmanlı-Rus savaşında göç edenlerin tam olarak nerden buraya geldikleri bilinememektedir. Değişik rivayetlere göre Trabzon (Vakfıkebir) dan hatta daha ötesinde 300–500 sene önce Şam’dan geldikleri veya Orta Asya’dan gelmiş olabilecekleri söylenmesine karşın nüfus kayıtlarında köye ilk gelen Keleşoğulları sülalesinden Laz Osman babasının (Ali) ORDU ili nüfusuna kayıtlı olduğu ama oraya nerden geldiği veya doğumunun neresi olduğu bilinmemektedir.Bu yüzden olsa gerek bazıları Orduluyuz derken bazıları da Trabzonluyuz diyorlar. Etnik özellikler Trabzon, Giresun ve Ordu karışımı olup, giyim kuşam, konuşma ve kültür olarak zengin Karadeniz kültürünü köyde görmek mümkün. Bununla birlikte yöreye has tatlı bir tarz ve orijinallik oluşmuştur.
Köye ulaşım:
Köyümüze 3 yoldan ulaşılır. Bunlardan birincisi ve en kolayı, Adapazarı (merkez ilçe), Düzce güzergahındandır ki; E-5 üzerindeki Cumayeri’nden devam edip Melen nehriyle bir süre yarenlik ettikten sonra köye varılan yaklaşık 70 km lik yoldur. Bir diğer yol ise Hendek Çamdağı üzerinden Kocaali’ye giden yolu takiben Kızılüzüm ve Yanıksayvanttan köye ulaşmak mümkündür. Bu yol da takribi 70 km’dir. Diğeri ise Adapazarı-Kocaali-Ortaköy üzerinden devam eden 90 km’lik yol olup tamamen asfalttır. Köyümüze ait minibüsler haftada iki kez Adapazarı'na direkt seferler düzenlemekte olup bu yolculuğun ayrı bir tadı ve özelliği vardır. İster köyden ister Adapazarı’ndan olsun, arzu ederseniz köye ulaşımı sağlayan minibüsler sizi evinizden alıp gideceğiniz eve veya bahçeye kadar götürürler. Köyümüze Ramis Abi veya İsmet Abi’nin araçlarıyla ulaşabilir ve bu yolculukta hiç unutamayacağınız diyaloglardan harika lezzetler alabilirsiniz. Ayrıca nerden giderseniz gidin yol boyunca seyredeceğiniz tabi güzellikler inanamayacağınız kadar büyük keyif almanızı sağlayacaktır. Şehirlerin kenar mahallelerinden dışarı çıkmaya üşenen sanatçı, gazeteci ve televizyoncular bu manzaraları ancak yabancı dergilerde görebilirler. Hatta o kadar ki fındık ile ilgili yazı yazıp yanına fotoğraf eklemek iktiza edince tatlı su muhabirlerimiz sahil kenarından geçerken asfalta serilmiş fındık manzarası çekip yayınlarlar. Zahmet edip asfalt yoldan ayrılıp şöyle tozlu topraklı yollara girmezler
COĞRAFİ YAPISI
Köyümüz bir dağ köyü özelliğine sahip olmakla birlikte bir bakıma yayla köyü tanımlaması da köyümüz için doğru bir ifade olabilir.(ne dersiniz sayın köy sakinleri denilebilir mi?) Önceleri ormanlık olan arazilerin zaman içerisinde “açılarak” fındık dikilmesi ile hemen tamamı fındık bahçeleri ile kaplanan köy, tam bir yeşillik cennetidir. Köyümüzden Karadeniz`in görülmesi ise yeşille-maviyi buluşturan görülmeye değer renk oyunları oluşturur.
Burada tabiatı doğrudan hissedersiniz. Şehir hayatındaki insan yağmurun gelişini, tepeleri sis kaplamasını, sislerin alçak yerlerden yükseklere veya bir başka yere doğru mevzi değiştirmesini ne anlayabilir nede hissedebilir. Oysa burada meteorolojik hadiseleri saatler hatta günler öncesinden sezip, hissedip, takip edebilirsiniz.
Geceleri şehir ışıklarından, kirli havadan uzaklaşıp sadece samanyolunu ve serapa semaya dağılmış yıldızları seyre dalıp gökyüzündeki muhteşem seremoniye vokalistlik yapan çekirge seslerini duyarsınız. Çiğseler üzerinize size tabiatın bir parçası olduğunuzu hissettirerek alenen düşer. Burada geceler şiir kadar güzel manzara müzik kadar canlıdır. Siz bu arada çayınızdan yudumlayıp manzaranın keyfini çıkarın.
Köyümüzde, geniş yapraklı ağaçlardan; meşe, kayın, gürgen, kestane, kavak, ıhlamur ve çınar, iğne yapraklı ağaçlardan; sarıçam, kızılçam, karaçam, fıstık çamı, selvi türleri ile onlarca değişik ağaç bulunmaktadır.
Daha eskilerde kiraz, ceviz ve armudu meşhur olan köyümüzde şu an kiraz ve ceviz pek bulunmuyor. Maalesef odununun değerli oluşundan kesilip yok edilmiş canım kirazlar ve cevizler. Ancak buradaki çeşitlilikte armut bulmanız ve tatmanız başka yerde mümkün mü bilmiyorum. Onlarca çeşit armut bulmanız burada hala mümkün. Ayrıca erik, elma, dut, döngel, taflan, Trabzon hurması, incir, üzüm gibi meyveler bulunmakla birlikte bunlar ticari anlamda değerlendirilmez.